bir şehri bırakmak

    1.
  1. fazla söze gerek yok: orhan veli kanık...

    Bu şehirde yağmur altında dolaşılır
    Limandaki mavnalara bakıp
    Şarkılar mırıldanılır geceleri.
    Bu şehrin sokakları çoktur,
    Binlerce insan gelir gider sokaklarında..
    Her akşam çayımı getiren
    Ve bir Beyaz Rus olmasına rağmen
    Hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir.

    Bu şehirdedir
    Valsler, foksrotlar altında
    Şuman'dan, Bramsdan
    Parcalar çaldığı zaman dönüp
    Bana bakan ihtiyar piyanist.

    Doğduğum köye müşteri taşıyan
    Şirket vapurları bu şehirdedir.
    Hatıralarım bu şehirdedir.
    Sevdiklerim,
    Ölmüşlerimin mezarları.

    Bu şehirdedir işim gücüm,
    Ekmek param.
    Fakat bütün bunlara mukabil
    Yine budur başka bir şehirdeki
    Bir kadın yüzünden
    Bıraktığım şehir.
    4 ...
  2. 8.
  3. Beni sebepsizce derinden etkiler bu olay "şehirden gitmek"

    Aslında şehir bir yana içerisindekilere yüklenilen anlam kaynaklıdır bu. Belki üzünç kaynağı arama hastalığıdır.
    Şairler haklıymış denilir, o otobüsle şehirlerarası yola çıkılan an.
    3 ...
  4. 2.
  5. I

    Senin için aldığım menekşeleri
    Çalgıcılara dağıttım
    Son gece
    Son defa başlıyan sabah
    Yatağımı yine sen düzelt

    Küçük balıkçı çocuğu
    Sen denizden
    Yaramaz ve çapkın balıkları tutabilirsin

    Çok uzaklara gittiğimi
    Sana söylemek isterdim
    Güzel satıcı kızı

    II

    Ağaca söyle
    Gölgesini getirsin bana yolluk
    Sokağı ve denizi isterim pencereden
    Senden çörekler isterim
    Ay biçiminde

    III

    Ellerin yetişir vedalaşmaya
    Niçin ağlıyorsun

    oktay rıfat
    1 ...
  6. 6.
  7. bir yere gittiğimiz yok da bazen dizeler götürüveriyor uzaklara...

    Bu şehirdedir işim gücüm,
    Ekmek param.
    Fakat bütün bunlara mukabil
    Yine budur başka bir şehirdeki
    Bir kadın yüzünden
    Bıraktığım şehir.
    1 ...
  8. 3.
  9. Berlin'i terkederken çok üzülmüştüm. Dönerim sana güzel şehir demiş ve de dönememiştim.
    Adama çok koyan durumdur.
    0 ...
  10. 4.
  11. zülfü Livaneli şarkısı sadece ismi biraz farklı.

    düşlerin parlayıp söndüğü yerde
    buluşmak seninle bir akşam üstü
    umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
    sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü

    gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
    gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi

    bir orman bir gece kar altındayken
    çocuksu uçarı koşmak seninle
    elini avcumda bulup yitirmek
    sığınmak ellerine bir gece vakti

    ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
    ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

    bir kenti böylece bırakıp gitmek
    içinde bin kaygı binbir soruyla
    bitmemiş bir şarkı dudağımda bir yarım ezgi
    sığınmak, şarkılara sığınmak bir ömür boyu

    gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
    gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
    ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
    ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

    düşleri hayalleri anlatması, özlemi aktarması ve hayallere itmesi insanı ve belki de tüm bu hayallerin arkasından dönüp gitmeyi, aşkı ve hayalleri kentte bırakıp ayrılmayı anlattığı için güzeldir.
    0 ...
  12. 5.
  13. evini, eşyalarını, dostlarını, köşedeki tekeli, güzelim körfezi, denize bakan balkonundaki mangalı, evinin merdivenlerini bile ozleyeceğin durumdur. bekleyen daha onemlidir belki, koşarak gitmek istersin bir yandan, öte yandan otobüs garindaki son anonsu duyduğunda içinde bir şeyler kopar. ya bir yanını bırakırsın şehrinde ya da tümüyle kalırsın. ama asla tümüyle gidemezsin.
    0 ...
  14. 7.
  15. mezun olduğu için okuduğu şehirden ayrılmak ve giderken son bir kez arkadaşları ile toplanıp ağlamaktır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük