yarım kalmaktır. her ne için olursa olsun. şehir yalnızlığımıza ortak ettiğimiz elle tutulmayan ama gözle görülebilen yarı hayali yarı gerçek arkadaşımızdır. sahil şeridinden gözlerinin içine baktığımız, kuytu köşelerinde oturup kederlendiğimiz, içmeden sarhoş olup duvarlarına hayallerimizi yazdığımız, her derdimize her kederimize ortak ettiğimiz ve yeri asla doldurulamayacak olan arkadaşımız. onu terketmek bir sevgiliyi terketmekten çok daha zordur. çünkü aynı hisleri asla bir başka şehir için hissedemezsiniz. bir yaşam biçimidir, koca dünyanın içinde bize ait başka bir dünyadır şehir. zamanın akışı içerisinde terse akan bir başka zaman dilimi gibidir.
yaklaşık 20 yıldır hiç ayrılmadığım şehrimden 6 aylığına ayrılmış biri olarak hiç kimseyi bu şehrin havasını özlediğim kadar özlemediğimi söylemek istiyorum. hele ki o şehir izmir ise özlem katlanıyor, katlanıyor ve insanın içinden taşıyor.
Tüm hayal kırıklıklarını, umudunu, sevgini, yaşanmışları ve bir daha yaşanmayacakları o şehirde bırakıp ardına bakmadan gitmektir. Yeni bir sayfa açmak gibidir bir nevi. Tek sorun nereye gidersen git unutamazsın!
insanın kişiliğine göre üzüldüğü ya da sevindiği durum. kimisi kabına sığamaz, bir yerde fazla durmaya dayanamaz.
kimisi de fazla düzencidir. gittiği yere hemen alışır, düzen getirir. bu düzeni bir daha da kolay kolay bozmak istemez.