bak yine geldi aklıma, evden gelen 500 lirayı 4 ünde kızla yedim sonra ki 26 gün sersefil dolaştım ortalıkta. ulan canım bildiğiniz 25 kuruşluk keklerden çekti ama ben alamadım. fakirdim ölmek istedim o an.
Bir gün yemekhanede oturuyoruz ve iki çocuk yaklaşarak ellerinde birinci sınıf notlarının olduğunu ve bize verebileceklerini söylediler . Sohbet muhabbet başladi . Ve ben o zamanlar çok sevdiğim arkadaşımla beraber wc'ye gittim . Çok mutlu olduk çünkü üniversite de ilk erkek arkadaşlarımızla tanışmıştık . Daha dün gibi ne çabuk geçiyor zaman .
unutulmaz olması için, uç duygulara gerek olmuyor. bazen sahneler aklınızdan çıkmaz. ankara'da üniversitenin ilk senesi ilk haftasında, liseden bir arkadaşımla cebeci dört yolda bir ev tutmuştuk. para yok pul yok. gidip ankara'nın ikinci el pazarı diye bilinen itfaiye pazarından iki yatak almıştık. diğer eşyaları yavaş yavaş alacaz, para yok ya. o ilk gün gece iki şişe şarap alıp oturmuştuk yataklardan birine. arkadaşım gitarla haşır neşirdi. bülent ortaçgilin değirmenler şarkısını çalışını ve söyleyişini unutmam işte. şarkıyı da ilk o zaman dinlemiştim. o sahne aklımdan çıkmaz.
hocamın odasının kapısını çalıp diger bölümün hocasını masasının başında görüp veli bey yok mu dedim ne beyi hoca dedi içimden sana ne be salak aynı yaştayız hoca diyince saygımı olur dedim. dışımdan veli bey yada hocam fark etmez sonuç saygı dedim.hocam da içerdeymiş.
not: okula afla dönmüştüm.