eğitim düzeyini yukarıya çekmek için bir uğraşta bulunmamak. yaşayanları tabularla bağnazlıklarla bir ağılda tutmaya çalışmak ve sonunda sürüye dalan kurdun girdiği yerde açık bıraktığı kapı. sonucunda kaçan her biri başka yöne saçılan koyunlar.. sürünün başı o ağıldan değil halbuki! daha ne denir bilinmez.
kv den bildiğimiz, "altta daima kriz olsun ki üst daima kurtarıcı görünsün" politikasının devletler mabeyninde uygulanışı.
(bkz: bize biz yeteriz dusmana ne hacet)
bir fıkrası bile vardır, tam alakalı olmasa da;
apo bir gün militanlarından birini çağırır ve sorar;
- la kıro söyle bakayım, 120 yi 3 e bölünce kaç çıkar?
militan soru üstüne afallar ve;
- 30, der. bunun üzerine apo sinirlenir ve çemkirir;
- ne biçim bölücü örgütsünüz lan siz!
önce sağ - sol.
sonra türk - kürt.
olmadı mı alevi - sünni.
o da tutmadı türbanlı - açık.
yemezsek artık fenerli - cimbomlu.
yazarın notu: biz bir bütünüz bölünmeyiz. itişiriz kavga ederiz o ayrı. ama daha çok beklersiniz. bölünmeyiz.
Amerika'nın uzman olduğu alanlardan biridir. Daha ziyade özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi söylemler kullanılır. Bunlar din ve etnik köken gibi hassas konularla birleştirilip cümle içinde kullanılır. Her şey birbirine karışır. Bu kavram karmaşası içinde herkez işine geldiğinde demokrat, işine geldiğinde özgürlükçü olur. Hatta bu özgürlük ve demokrasi öyle bir şeydirki, devletin anayasasında yazan temel maddelerin bile önemi yoktur. Artık yapılması gereken ülkeyi sağcı, solcu, dindar, dinsiz, faşist, kominist vs. gibi parçalara ayırıp afiyetle yemektir.
Afiyet olsun diyeceğim ama bu yemek biraz zor sindirilir.
(bkz: psikolojik savaş)
(bkz: misyonerlik)
(bkz: emperyalizm)
şeklinde özetlenecek de olsa, aslında herhangi bir bahaneyle; ülkeyi iki veya daha fazla gruba bölerek, ortamı kızıştırarak birbirine kırdırmak, bu kaos ortamında da ülkenin şuurunu kaybetmesinden faydalanarak tüm değerlerine el koymak şeklinde olur. yakın tarihimizde milliyetçi-komünist, sağcı-solcu, kürt-türk, alevi-sünni, laik-muhafazakar cepheleri açılmış, zaman zaman sonuç vermiş, ülke felç olup yabancıların elinde oyuncak olmuştur.
Ayrıca (bkz: bölücülük tuzağına düşmemek)
akilli milletler icin yoktur boyle yol. akilli bir millet bolunmez. millet salaksa, icine giren sinsi yilani fark etmez ve gun gelir "aaa ne oldu bize ya" der ama is isten gecmistir.
ulkeyi bolmenin en kolay yolu milleti hem kendine hemde birbirine yabancilastirma ile olur.
1- dilini degistirmek: bu ulkede 100 sene once bosuna vakif okullari kurulmadi. fransa niye rahip ve rahibeleri yollayip bizim genclerimizi "egitti", hayir icin mi ? yine vakif okullari olan alman lisesi, avusturya lisesi, italyan lisesi bunlara ornektir. bugun birileri televizyona cikip "ay benim boyfriendim" diyebiliyorsa bunun sebebi bu vakif okullari sayesinde kanimiza giren yabanci hayranligidir.
2- halki kutuplastirmak: zengin-fakir, sagci-solcu, dinci-dinsiz gibi guruplara ayirip ulke icirisinde butunlugu yok etmek. hepsini yasadik. en son moda olan ise "laik-dindar" versiyonu.
3- tarihi yok etmek: bosuna mi ermeniler surekli karsimiza cikartiliyor. bosuna mi bize barbar turkler diyorlar, bosuna mi surekli gecmisimiz irdeleniyor. gecmisten utanmamiz icin ellerinden geleni yapiyorlar. gecmisini bilmeyen, gecmisinden utanan kendinden uzaklasir. benligini kaybeder.