her yerde her zaman bir şekilde torpil olduğu, en güvenilir kurumlardan birisi olması gereken ülke genelinde sınav sorusu hazırlayan kuruma güvenin 0 olduğu, ülkeyi savunmakla yükümlü kurumun tam tersine terörist ilan edildiği, şehitlere kelle denildiği, vatandaşının anasıyla birlikte kovulduğu, halkın iyice otlaştırılıp tüm haklarının elinden alındığı bir anayasası olan ülkelerde meydana gelen durumdur.
özellikle engelli iseniz iyice imkansıza yakındır yaşamak. Engelliyi geçtim, bir sakatlığınız falan varsa, hayat çekilmez olacaktır. Metro duraklarında ya inen yürüyen merdiven vardır ya çıkan. Bir tane yapan teknoloji ondan bir tane daha yapamıyor mu allah aşkına? nedendir bu?
Sonra engelli asansörleri var diyelim. Var olmaya var da, tüm metro istasyonundan "yürüyebilen insanlar için" 4-5 tan metro çıkışı varken, neden engelliler için sadece bir tane engelli asansörü vardır? engelliler o asansörden çıkınca karşıdan karşıya geçmeye çalışırken ölsün mü istiyorlar anlamıyorum?
gelelim başka konulara.
Gidersiniz hastaneye, doktor bazı tahlilleri uygun görür, ister sağolsun. Bir tomografi için 2012 mart ayına randevu verilir mi yaa?
Ne yapsın adam ölsün mü o zamana kadar? Bir sağlık çalışanı olarak, sağlığın idari personeli bu şekilde çalışırken bu iş yürümez diyorum. idari personel biraz daha üzerine düşeni yapsın.
Her gün televizyonlarda kaçırılan bir çocuğun haberi yapılıyor. Bir gün bir programda 1600 çocuğun şu anda kayıp olduğunu söylemişlerdi. Bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Türkiye yaşanmaz bir yer çünkü bu olaylarla bağlantısı olan bir insan illaki bir otobüste yanımızda oturmuştur ya da bir markette yanımızdaki rafa bakmıştır. Hayatın bir yerinde bu insanlardan biriyle yan yana durmuşuzdur fiziksel olarak. ne kadar kötü ve acı düşününce.
insanların gösteriş merakı beni benden almakta son günlerde. insanlar kim daha çok harcıyor diye birbiriyle yarışırken, aynı sokakta akşamları çöp karıştırarak gezenlerin var olması çok kötü bir durum. Gösteriş için villa alan, villasına piyano alan, gösteriş için hacca giden, ve her ne yapıyorsa gösteriş için yapan insan, yolun eşşeğin sikidir. iyi yolculuklar.
bitkisel ilaç çılgınlığı... Evet türkiye yi yaşanmaz kılmaktadır. Arkadaş hasta isen git doktoruna, versin tedavini. "bitkisel ilaç" diye yediğin içtiğin götüne başına sürdüğün maddelerin vücudunda karaciğerinde böbreğinde metabolize edilmediğini kim söyledi sana. Yıllarca okumuş bir doktora inanmayıp da, kapında sana ilacı satan pazarlamacıya inanıyorsan, benim bu ülkede işim yok. Sürmüşsün ceviz kabuğunu boynuna, hipotiroidiye iyi geliyormuş diye, boynun yele gibi kıpkırmızı geziniyorsun kaşına kaşına. kortikosteroidli krem veriyorum, almaz almaz bakıyorsun. Tedaviye saygı bile göstermiyorsun ilacın içini dışını okuyorsun. Ceviz e inandığın kadar bana inansan iyileşeceksin, inanmazsan da eşşeğin sikine doğru bir yolculuk da seni beklemekte. kaşınmaya devam et. pardon ceviz yaprağına devam et. Bi dahakine götüne sürersin mis gibi olur.
Türk öğretmenlerinin yetersiz olması. okumayı bilmeden 2. sınıfa geçen, yazmayı bilmeden 3. sınıfa geçen, çarpım tablosunu bilmeden liseye geçen öğrenciler, bu memleketin öğretmenlerinin vurdumduymazlığını gözler önüne sermiyor mu? daha ne olacak söyler misiniz? Bu çocuklar ne oluyor sonra? işsizler ordusunu oluşturuyorlar. Gelin arabalarının önünü kesip zarf alarak, oradan edindiği gelir ile geçinen insanlar var. O derece yani. Öğretmenlerimiz, lütfen üzerinize düşeni yapın. memleketten, maaştan, öğrencilerden şikayet etmeden, severek yapın işinizi, değişimi göreceksiniz.
Bu yazı uzar gider. yazsam sayfalarca yazarım ama, şimdilik bu kadar yeterli. ilerleyen günlerde birkaç entry daha eklerim belki.
sağlıcakla kalın.