öğretmenler başımızın tacıdır diyeceğim ama insanı çileden çıkaran öyle öğretmenler var ki ailesine yazık diyorum.
(bkz: turk kulturundeki ebeye saygisizlik)
bu kişiye öğretmen değil de öğretmeye çalışan diyelim.
olay şöyle gelişti:
ilk ders sınav olunup öğretmenlerin eve iş götürmeyim mantığıyla yazılı
kağıtlarını ikinci ders okuması sonucu bizim öğretmeye çalışan kağıtları tek tek
okumaya başladı (milletin notları yerlerde.) sıra sıra geçti kağıtlar gözümüzün önünden. hoca bir kağıda 65 verdi ki sınıftaki en yüksek notta oydu. herkes şaşırdı doğal olarak ama sonra bir baktık ki hoca kendi cevap kağıdına 65 vermiş. böyle bir salaklık olur mu sözlük.
şimdi benim kendime oy verme gibi bir şansım olsa yazdığım entry i unutup kendime
eksi oy versem olur mu hiç?
gercekten kor olan bir ogrencisine, kor musun yavrum sen diye sormasidir heralde. yasanmistir, gercektir, salakligin onde gidenidir, dengesizliktir, ozru olmayandir.
fermuarını açık unutup derse girmesi,
öğrencilerini gereğinden fazla sevmesi ve onlara haddinden fazla değer vermesi ( hemen tepene çıkmaya çalışırlar)
salaklıktan ziyade o öğretmene acımama sebep olacak olan davranışlardır.bunlardan en gülünç olanı ise ilk okul 3.sınıf öğrencisini toplama işleminde eldeyi unuttu diye dövmektir.