şarkıya öyle bir klip çekmişler ki şarkıda yaşanan duygu kliple doruğa çıkıyor. hatta bir müddet sonra şarkıyı klipsiz dinleyememeye başlıyorsunuz. şarkı yaralıyor, klip ise son darbeyi vurup öldürüyor adeta.
böğüre böğüre ağlatan şarkı..adama zaten hayranım geberiyorum..e bi de klip beni benden aldı.yakında birilerinden kafa göz dayak yiyecem bu şarkı yüzünden!!
müziği başlarken, "bu nasıl bir melodidir" demekten kendini alıkoyamaz insan. sonrası zaten yoktur. inişleri, çıkışları fenadır. migren krizi tutmuş bir hastanın, başının sıkışması gibidir müziği. klibini bilmem, şarkıyı söylemek nasıl bilmem ama bu şarkıyı bir erkeğe söyletmekte çok acı.
bilgisayarımdaki bir kitap denememe verdiğim isimdir. kimseye okutmadım, dönüp ben de okumadım. ama bugüne kadar yazdığım ve içime en çok sinen yazıydı belki de. aşk, hırs ve cinselliğin yer aldığı bu yazıya belki bir gün yine geri dönerim.
manyak ötesi bir klibi olan, o durumu yaşayanlar için dinlenilmesi ve yaşattığı acıya katlanılması çok zor olan şarkıdır (bkz: allah düşmanımın başına vermesin)! sözleri yakar, yıkar, dağıtır öylece bırakır piç gibi...
"Yeter" demek yetmez ki bazen!
Ah içimde bir öykü ağıtlarla biter
Güler yüzüme taptığım bir "sen"
Ah içimdeki türkü dudaktan kalbe düşer.
Düşer de hani bir gün olur da, Azrail bana güler
Bir yerde hani bir gün olur da, Azrail bana güler...
ablamın tavsiyesiyle dinlediğim ve beğendiğim şarkı olmuştur. gökhan türkmen'i dinleyen bir insan değildim. tek bildiğim şarkısı da biraz ayrılıktır. ancak bu şarkıyı nasıl farketmemişim be sözlük. arada dinlemekte fayda varmış.
henüz klibini izlemeyip, şarkıyı dinlememiş olanlara bir tavsiyem sakın bulaşmayın bu şarkıya. çünkü vazgeçmek mümkün olmuyor.
ayrıca gökhancığım o nasıl bakmak, nasıl rol kesmek...