bunca gün ah bunca gün!
görmeyi seni böyle kırılgan böyle yakın,
nasıl öderim neyle öderim?
uyandı kana susamış,
ilk baharı koruların.
çıkıyor tilkiler inlerinden
çiylerini içiyor yılanlar
ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
çamlar ve sessizlik arasında
sorarak kendime nasıl ne zaman
ödeyeceğim diye şu bahtımı..
bütün gördüklerim içinde,
yalnız sensin hep görmek istediğim
dokunduğum herşey içinde
senin tenindir hep dokunmak istediğim:
seviyorum senin portakalkahkahanı
hoşlanıyorum uykudaki görüntünden.
ne yapmalıyım sevgilim, sevdiceğim?
bilmiyorum nasıl sever başkaları..
eskiden nasıl severlerdi,
yaşıyorum bakarak severek seni, aşk tabiatımdır benim.
her ikindi dahada hoşuma gidiyorsun.
nerde o?
hep bunu soruyorum
kaybolduğunda gözlerin
nekadar geç kaldı! düşünüp inciniyorum
yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
geliyorsun sen bir esintisin
şeftali ağaçlarından uçan.
bu yüzden seviyorum seni bu yüzden değil!
o kadar neden var ki o kadar az
böyle olmalı aşk!
kuşatan_genel
üzgün_müthiş
bayraklarla donanmış_yaslı
yıldızlar gibi çiçek açan bir öpüş kadar ölçüsüz.