ölü denilmesi her ne kadar yüreğimi sızlatsa da ne yapalım, yazar tarafından başlığın böyle açılması uygun görülmüş.
kendisini çok severdim. Haftada 3-4 gün evine giderdim. Kocası erkek çocuğu olmuyor diye bırakmıştı bu garip kadını. Tek başına büyüttü 5 tane evladını. ebeveynler çalıştığı için Ben de giderdim fazladan yük olurdum, hiç sesini çıkarmazdı. Dayak yerdim, teyzem teselli ederdi. Okuldan sorun çıkardı, gider teyzeme anlatırdım. Gülerdim, o da gülsün derdim, güldüğüm şeyi ilk ona söylerdim. Hiç de gülmemezlik yapmadı. tahinli ekmek severdim, sürekli ben istemeden de olsa süt ile birlikte bana getirirdi. Sonra Zaman gecti, büyüdük. O da yaşlandı tabii. Hay senin yaşlılığını seveyim. Daha da sevimli oldu. gel gör ki o hep bana güldü fakat kader bir türlü onun yüzüne gülmedi.
Teyzem bu kadar dertten sonra tam rahata kavuşmuşken kanser denilen soysuz hastalığa yakalandı. Ben yine yanina gitmeye devam ettim. kemoterapi gördü sacları döküldü. Ben de Her şeyden çok sevdiğim saçlarımı kestirdim. Tümörü almak için operasyon yapıldı, gidip sana estetik yaptırırız eskisinden daha iyi olur diye söz verdim. Şimdi bakıyorum da o yine güldü.
Öğrendik ki kanseri vücuduna yayılmış. 2 sene boyunca gözümün önünde eridi. Ben de hep şaklabanlık yapmaya çalıştım, o yine güldü.
En son, annem çağırdı. Teyzemin yanına. Gidemedim. Kapıda durdum. Sonra geri dönüp, parkta tek başıma oturdum.
O gün vefat haberi geldi.
ve ben teyzemi geri getirmek isterdim.
özür dilerim, son anında yanında olamadım demek için.
atatürk dicem ama adam görse halimizi anında tekrar gider hakkımı sağlam kullanayım bu yüzden b şıkkı amy winehouse diyorum konserine gidemedim çok içimde kaldı.
Düne kadar babamdı ama dünden itibaren tereddütteyim. Neden diye sorcak olursanız açıklayayım. Dün eve geldim sabahtan okula gitmişim ardından dava ödevi için adliyeye gitmişim sabah 7 de çıktım evden geldiğimde 11 di. Neyse hemen yattım yatar yatmaz dalmışım sonra bi ara yüzüme bi ışık çarpmaya başladı ev arkadaşım odama girdi sandım küfür ede ede diğer tarafa döndüm ışık dahada artı bide ses çıkmaya başladı şarkı mırıldanıyor gibiydi. Ulan oğuz sikicem şarkını diye kalktım yataktan bide ne göreyim rahmetli babam karşımda.
- ne o lan banada mı küfür dedi.
yok baba ne alaka falan derken asıl şey dikkatimi çekti babamın üstünde röpteşambır elinde viski kadehi vardı adam sanki nuri alçonun ahiret şubesi gibiydi tövbe Estağfurullah. Neyse ben kendimi toparladım ne bu hal baba dedim.
- sana sormalı şampiyon dedi beni böyle hayal eden sensin dedi.
- ne diyon baba sen ya dedim.
- hayal gücününlen gurur duy dedi. Ulan 45 senelik hayatımda giycek don bulamadığım zamanlar oldu senin beni hayal ettiğin şekle bak dedi. Bizim eve içki girmezdim elimde viski bardağıyla oturuyorum dedi.
- ne alakası var ya baba sen nasıl geldin, niye geldin dedim
- iki çift lafım var onları diyip gitcem dedi. Başladı konuşmaya:
- ulan insan babasının mezarına bayramdan bayrama mı gelir biz seni bu günler için mi yetiştirdik dedi. Elin oğlu hatimler eder bizimki dua etmeye bile gocunuyor dedi.
- yok baba valla okul, ders derken lafımı kesti.
- yürü git len bilmiyoz sanki ne mal olduğunu derslerin kötü zaten alttan 2 ders niye kalsın o zaman dedi. Ben eski zamanlardaki gibi halının desenlerini incelerken ekledi.
- bu ilk uyarım bida geldiğimde bu dediklerimi dikkate al kontrol etcem dedi tam odadan çıkarkende bida beni böyle hayal etme yoksa her gece musallat olurum sana dedi ve gitti. Uyandığımda terden sırılsıklam olmuştum veya başka şeyler olmuştu bilmiyorum ama babam yine yapmıştı yapacağını.