sonunda yaşlı kurdun , esas kıza abandığı dizi olmuştur.
1. adım , kızın zor durumu bahane edilir. yardım amaçlı bahanesiyle evlenilir.
2. adım , sürekli iyi davranılır , yardım edilir , hediyeler alınır.
3. adım , kız kendi kendine yumuşar die 2 sene beklenir.
4. adım "eaaah yeter lan bu kadar abazalık" denip kızın dudaklara yapışılır.
bakalım kız dünden razı mı yoksa trip mi atacak?
dünden razı olursa dizide ilerleme unsuru kalmaz diye düşünüyorum. muhtemelen sezon finalinde falan vericek , şimdiden harcamazlar bu kozu. üstelik hemen verirse ortada diğer çocukla tekrar barışma ihtimali kalmaz.
iyi, güzel de olayların nereye ve nasıl saracağını kestiremediğim dizidir. Daha doğrusu Sinan ve Mine'nin bir araya gelmesini değil, Mine&Timur yakınlaşmasını istiyor bu deli gönül, ondan olsa gerek esas olacak olanı şimdiden içim kaldırmıyor, aynı timur gibi "ya mine giderse" korkusuyla ürkerek izliyorum diziyi...
Şimdi Bülent inal'ın (Timur) kızı vasıtasıyla falan bir şekilde Mine ve Sinan bir araya gelecekler, arada çocuk da var... Dizinin nahiyesine sonradan dahil olan Derin isimli kızımız Sinanı, Timur da Mine'yi istediğine göre nasıl olacak? Senarist acaba kızımızı ilk "ilişkiye" girdiği çocuğa mı geri verecek finalde?
Benim gönlümden geçen şudur; hiç öyle ıvır zıvır yapmasınlar, Mine ve Sinan, aşklarını unutabilmiş değiller. Ancak onların yaşadığı aşk ciklet kola şekerleme aşkıydı. Her zamanki gibi yağmurlu bir bölümde bir göl kıyısında aleni bir sübyancılıkla kız hamile kaldı. (Ne aile ama, ablası da sonra hırsından orda burda her gördüğüne yardırıyor, oğlan deseniz aklı bir karış havada, Timur, yol yakınken dön annem, bunlardan sana iyi gelin çıkmaz)
Neyse bunlar bir araya gelecekler, Timur ve Deerin'in yardırmaları ters tepecek ama bir gerçeğin de farkına varacaklar, bu gerçekten ciklet kola şekerleme aşkıydı. Zaman akmış, insanlar değişmiştir...
Ben valla senaristin bir şekilde Timur-Mine ikilisini finalde gerdekli merdekli bir halvete sokmasını bekliyorum.
Bu arada Çetin Tekindor'un 50 yıllık karısını aldatmaya (fiilen değil belki henüz) başlaması da ayrı bir olay...
Bir de şunu ekleyeyim, aile yapımıza kötü örnek oluyo, hep bu diziler yüzünden yoldan çıkıyor insanlar diyenler var ya... Yok anacım. Bence toplumsal durumumuz bu dizilerin sonucu değil, bilakis bu diziler, toplumsal durumumuzun doğal bir sonucu...
Açın bir kadın programı, ya da açın türkiyenin en varoş kanallarından flaş tiviyi mesela... izleyin yarım saat, bakın bakalım inanabiliyır musunuz. Eminim "bunlar kurgudur canıım" diyorsunuzdur. Emin olun çoğu değil anacım...
Bizim millet evvelden beridir samanlıklarda pişirdiği işlerle, intihar eden tecavüze uğramış kızlarımızla, 70 yaşındaki adamın 15 yaşındaki kıza uçkur çözmesiyle durumu zaten bozuk. Damacanaya tecavüz eden zihniyete girmiyorum bile bak, değil diziler, porno sektörünün bile aklına gelmeyen bir olaydır damacana fantazisi...
yeni jeneriği oldukça başarılı kurgulanmış dizidir. senaryoya da kalite gelmiş gibi. hayat devam ediyor karşısında fazla direnemeyeceklerini anlamış kendilerine çeki düzen vermişler. aferin.
bu dizide bir kız ve bir erkek var birbirlerine aşık. bunlardan kız olanı ühü ühü ühülüyor sürekli normal konuşmasında, erkek olanı da hüzünlü sahnelerde dişlerini sımsıkı sıkarak hoşsçakaıl gibi laflar ediyor. çok enteresan romantik sahneler bunlar, her gördüğümde tırsıp çeviriyorum diğer kanallardan birine.
Mine'nin bir an önce "bir çocuk sevdim ama ben bunu mu sevmişim amk" diye titreyip kendine gelmesini arzu ettiğimiz dizidir.
Ayrıca senaristin timurun kızı merve rolüne ne garezi var anlayabilmiş değilim. Kızcağıza yaptıkları dolayısıyla her hafta sövmekteyiz efendim. Yazık, gelecek vaadeden küçük bir çocuğa bu kadar hakaret ettirmeyiniz...
Bu arada evli bir kadına "bana dön, yeniden başlayalım" gibi cümleler kurma piçliğini utanmadan sergileyen sinanımsı karakterinin öğrendiği gerçekten sonra dişlerini sıka sıka neler söyleyeceğini ve insanların huzurunu nasıl kaçıracağını da merak ediyoruz...
Bir diziyi izlerken de ızdırap yaşatmayın, dizi güzellijkler içinde gitsin. Piçlik kazanmasın...
Senarist bize gerçek aşkın ilk verilene değil, akıl kemale erdiğinde ilk sevilene ait bir onur olduğunu göstersin... Olum diziyi sarpa sarıp 10 bölüm sonra yaprak dökümü tandansına çevirmeyin lan...Bu sinan düşmanlıklarına başlasın, Mine de akıllı olsun... Açık söylüyorum set ekibinin komple ağzını kırarım yoksa...
(bkz: hepinizi döverim ulen)
ciddi manada tükenmiş , vasat bir dizi.
herkes cinsel organıyla hareket ediyor bu dizide. senaryo ise çoktan 0 ı vurdu. arkadaş son 4 bölümünde hiçbir şey olmadı lan bu dizinin! herkes birbirinden mal , kız 350 bölümde söyleyemedi "çocuk senin çocuğun" diye ufak velet becerdi.
koca dizide tek etrafında dönülen unsur;
1-ergen kız(mine) , abazha adama ne zaman vericek?
2-ergen erkek daha ne kadar ergence davranıcak?
bu ne arkadaş? hayır bir de star almış bu diziyi. senaryo olarak tükenmiş , doyma dönemini çoktan geride bırakmış bir diziyi almak... nasıl desem? yazık lan.
bizimkilerin ciddi ciddi baktığı dizidir. hatta eğer kız o adama bırakıp öbürüne giderse bakmıycaz falan diyolar biraz baktım kız beren saatin çakması gibi ama güzel onun dışında pek bi olay yok gibi.
not: oha babam bu esmer kadın için mi bakıyo yoksa*
Kendini sıka sıka konuşmaktan hançeresinde modüller çıkma riski bulunan Sinan karakterinin üzerindeki o siyah paltoyu yaz çekimlerinde de çıkarmamasını diliyoruz.bu yolla eriyip biterek diziden ayrılması ile TV dünyasında bir ilk yaratmaya aday dizidir.
Sinan karakterini canlandıran arkadaşa biraz oyunculuk dersi almasını önereceğim. Senaryo çok iyi olmayabilir, eski girilerimizi okumayan senaristler, girilerimizde öngördüğümüz şekilde boka sarmış ve dahi iyice sıvamış olabilirler. Ama bakın, Çetin Tekindor'a, Bakın Bülent inal'a... Çatır çatır oynuyorlar bu senaryoya rağmen. Mine'nin erkek kardeşi ve eşi mesela, bakın... Şahane... Sinan'a bakın, ı-ıh... Mine derseniz, tutturmuş boğuk sesiyle hayatımı çaldın faln aynı geyikler. Bu kötü oyunculuğu ancak Mine-Timur aşkı paklar, Sinan karakterine de paltosunu alıp gitmek düşer.
türkiye'de yapılan bir dizi rezaletten sadece birisidir. mine lisede hamile kalır ve çocuğunu aldırmak istememesiyle başlayan rezillikler zinciri şöyle devam eder. babasından biraz daha genç bir adam olan timurla evlendirilir. ablası mine'yi kıskandığından barlara gidip kendini tanımadığı adamlara becerttikten sonra isminin sorulması üzerine kendisini mine diye tanıtır. erkek kardeşleri mahalledeki bir kıza aşık işsiz bir adamdır. kızın annesi böyle olmaz bir iş bul dediğinde ise eşek kadar adam berberin yanına çırak olarak girer ve bu işe istinaden kızı ister ve annesi razı gelir. baba tüm bu olanlara kızarken armut dibine düşer misali evini köyünü bırakır ve rus hatuna yerleşir ve her akşam sazlar çalınır rakılar içilir...
herkese renkli günler