zeka nedir ve neden ölçülmesi gerektir bu durum irdelenmeli. iki nesne arasında bağlantı kurabilmek midir zeka, yoksa insanları çabucak etkileyebilmek mi yahut bir öğrendiğini bir daha unutmamak mı yahut hiç akla gelmemiş "uçuk" düşüncelere dalmak, onları hayata geçirmeye çalışmak mı?
diğer bağlamda ise kişi hayata verdiği anlamla, hayata ve sonrasına bakıç açısıyla yaşar, hareketlerini ona göre yönlendirir, kıstası odur. velhasıl hayata verilen anlam önemlidir, ne olduğunuzu, olacağınızı belirler.
eğer o anlam paradoksal gibi görünsede 'tüm anlamlardan arındırıp'
o duru boşluğa ve hiçliğe bakabilmekse, anlam anlamsızlıksa
işte bu zekadır. ne demiş m.v.boxsel;
tek gerçek gerçeği arayan insanın beyhude takibidir.
hadi hayırlı traşlar.
bir zeka ölçütü olarak patates e verilen anlamdan bir farkı yoktur kanımca.
ama paradoksal açıdan düşünürsek sürrealist bir bakış açısıyla post-apokaliptik getirilerini de göz ardı edemeyiz. ayrıca ölçüt alınması gereken kavramı tam tutturamazsak aynanın önüne geçip "lan bu ben miyim, ne çirkin herifim" şeklinde düşüncelere girebiliriz.
ayrıca kavramlar algılar felan bunlar hep boş işler, aslolan mustafadır. özel isim mustafa değil ama ondan ayırmadım özel isim değil ya hani.