bugün

zeki mürenin dinlendirici albümü.
Pişmanlık içeren mehmet tanerinin seslendirdiği eserdir.
gözlerimi kapadığımda kurduğum hayaller vardı...
hiç unutmam sandığım yüzler vardı...
hepsi geçmişte kaldı...
bir zamanlar galatasaray yenildiğinde ağlardım şimdi yense bile sikimde değil.
eski dönemdeki yıllar demektir.
Bizde sevdik.
Bir zamanlar, yollar bozuk, musluklar bozuk, ziller bozuk, paralar bozuktu ama adamlar sağlamdı!
bir zamanlar herşey daha kolaydı.
bir zamanlar Çinli doktorlar ücretlerini ancak hastayı iyileştirebilirlerse alıyorlardı. iyileştiremeyen para almazdı.
Günümüzdeyse, hasta ölse bile doktor ve hastane alacağını son kuruşuna kadar alır.
insanların akıl sağlığı yerindeydi..
bir zamanlar çok şey düşünürdüm.. her şeye karşı gelirdim, hep doğru şeylerin yapılmasını isterdim. atatürk'ün bakış açısıyla bakmak, insanlara her ne konuda olursa olsun yardım etmek isterdim. en iyi şekilde yaşamak, yaşatmak isterdim.

ama hep önümdeki engellerle başa çıkmak zorunda kalırdım ve çok yorulurdum. sözümün hiçe sayılmasından da asla hoşlanmazdım. sevgi ve saygı görmek isterdim. bunların hepsinin gerçekleşmesi için de bir fedakarlıklar yapmak zorunda olduğumu hep bilirdim. bir gün geldi ve o fedakarlığı yaptım. hiçbir zaman çalışmak istemediğim bir yere iş başvurusu yaptım ve dünyamı ve fikirlerimi değiştirmek, daha doğrusu arka plana atmak zorunda kaldım. belki sevdiğim insanla daha iyi bir yaşam için de gerekli olan buydu bilmiyorum. ama her halukarda tabularımı yıktım. düşüncelerim bu süre zarfında arka planda kaldı ama o uyum sürecinden sonra daha da güçlenerek açığa çıktı.

şimdi insanları daha çok seviyor, daha çok koruma isteği duyuyorum. insanları hep çok sevdim ve sevmeye de devam edeceğim. atatürkün yolunda, onun milletine her zaman hizmet vereceğim, belki aşağılanacağım, umursanmayacağım ve dışlanacağım. hiçbiri umrumda değil. ben hep iyi insan olmak istedim ve hep bu yolda yürüdüm. herkesin de böyle olmasını diledim. olamasanız bile gayret gösterin. birgün mutlaka iyi insan oluruz.

ve bir şeye körü körüne bağlanmayın. her şeyin bir kusuru, yanlışı vardır. değişiklik her zaman iyidir fakat mantıklı olmak koşuluyla...
her şey çok güzeldi.

aşıktım, aşıktın, aşıktık... sevgiliydik, el ele, göz gözeydik.

bir zamanlar...
Bir zamanlar her şeyiniz olan insanın, şimdi hiç varolmamış gibi hissettirmesi ne acıdır bilir misiniz? Ne acıdır en yakınınızken en uzağınızda olması.. Bir gün olsun hatrınızı sormaması. Seviyorum deyip, kendini başka kollara atması. Tarifi yok bu hissedilen acının, tarifi yok bu yürekte ki sızının. Ama geçecek bu günlerde. Yavaş yavaş unutturacak kendini..
Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine, gün gelir hatır bile soramazsın.
gözlerimin içi gülerdi.
hakan eren'in hazırlayıp sunduğu bir radyo programı ve bu radyo programında çalan şarkıalrın en sevilenlerinin toplandığı nostaljik 45'liklerden mütevellit albümler bütünü. bu albümlerden 4 adet seri bir adet de keşvedilecek plakalar adında gün ışığına çıkmayan plaklardan seçmelerin bulunduğu olmak üzere toplam 5 adet yayınlanmıştır. hakan eren'in bir diğer programı için (bkz: geçmiş bahar mimozaları)
Bir sait faik abasıyanık şiiridir.

Bazı akşam üstleri, oturur
Hikâyeler yazardım,
Deli gibi!
Ben hikâye yazarken
Kafamdaki insanlar
Balığa çıkarlardı.

Kadınlar,
Kahve cezvelerini ısıtan, mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlardı.
-Geceleyin, karanlıkta, bir dağ başında-
Bir değirmenci;
Yüzükoyun kapanırdı uzun uykusuna.

Köylüler gelirdi
Bakraçlarıyla pazara
Yoğurt satmaya.
Çıplak bir çocuk ayakları avucumda idi
Sokakta diz boyu kar vardı
Bir köprü başında
Bıçaklardım istediğimi;
Atardım kendimi, büyük şehirlerin
Asma köprülerinden suya,
Duyardım suyu yardığımı,
Görürdüm:
Suya düşüşümün
Köprüye fışkırttığı suyu
(bkz: once)
45lik plakları akla getiren cümlecik.
tanju okan' ın pek bilinmeyen harika şarkılarından bir tanesidir.

uzun zamandır anlamalıydım
aşkımız bitti söyle sevgilim
bir başkası var senin kalbinde
bana herşeyi anlat sevgilim
hani sevmiştin bensiz bir hiçtin
bir daha sensiz olamam derdin
demek yalanmış bunların hepsi
ne kadar da çok sevmiştim seni
Nerde şimdi ağlayan o gözler
bir zamanlar doyasıya öptüğüm resimler
hani bizi bekliyordu
güzel ve mutlu günler
oysa senin için o günler
küçücük bir tebessümle hatırlanacak
yıllar sonra mazideki günlerde kaybolacak.
zamanın sayılamayan bir kavram olmasına rağmen çoğul yapılarak ve bu çoğul kelimeye tekil bir sıfat getirilerek oluşturulan ve anlam olarak bambaşka bir hüviyet kazanan tamlamadır. türkçe böyle de garip bir dildir.
(bkz: once upon a time)
gecmise ait pismanliklarda ya da guzel anilari anlatirken kullanilan ilk ibare.
bu baslik ile ilgili cok guzel bir yaziyi sizlerle paylasmak isterim:

http://samedisler.blogspo...2012/02/bir-zamanlar.html
çok duygusal mehmet taneri parçasıdır.

ayrıca ;

* aşk geliyorum demez.
evet demedi.
* ama gidiyorum der.
bu olsun istemiyorum.
hey gidi hey ile başlayan ve uzayan giden; kimi zaman güzel, kimi zaman acıklı, kimi zaman pişman, kimi zaman özlem dolu, kaybedilmiş, hüzünlü, öğüt verici, bol yalanlı, ne söylense söylensik eksik kalan, iç gıcıklatan, içimizi burkan, heyecan uyunadıran, sıkan anılardır.

en uyuz olduğum: dedemizin ya da aile büyüklerinin '' bir zamanlar burası bom boştu, değerlenmez diye düşünmüştüm. '' demesidir. bir kaç dönüm alsaydın şimdi istanbul'un en lüks yerinde sıra sıra apartmanlarımız olacaktı. çok yazık çok. gerçekten boş beleş yaşamışsın.