(bkz: devrim arabaları) filminde geçen şu diyalogla insanın içini burktuğu kadar sinirini de bozan bir gerçektir.
--spoiler--
Necip: Bir şey sorabilir miyim Latif bey?
Latif: Sor bakalım
Necip: Sizce bu otomobili yaparsak ne olur
Latif: Hiçbir şey olmaz!
Necip: Nasıl olmaz? Boşuna mı çalışıyoruz?
Latif: Sen Ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
Necip: Ankara mı? Evet..
Latif: O fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
Necip: Hayır..
Latif: Fabrika Atatürk'ün emriyle kuruldu. 2. Dünya Savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada.. Sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada
Necip: 185 tane?
Latif: Evet. Bunları yaptık biz.. 1955 yılında, Hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler Bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. Hollandalılar da uçakları ingilizlere yaptırdı. Birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. Gündüz ile orada yetiştik biz; Çok acı çektik. Çok..
Necip: Ben, anlayamadım; Neden kapattılar?
Latif: Biz kim, uçak yapmak kimmiş?
Necip: Eh yapmışsınız işte; Başarmışsınız?
Latif: Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
--spoiler--
bir tane değil, iki tane vardı.
biri kayseri de, biri de ankara da ve eskişehir de idi.
biri türkiyenin ilk uçaklarını, ikinci dünya savaşı öncesi dönemde dünya uçakları ile yarışır düzeyde yaparken, bir diğeri de uçak motoru yapıyor ve üst düzey ar-ge çalışmalarına imza atıyordu.
biri kapatıldı, ankara merkezli diğeri, traktör fabrikasına dönüştürüldü.
eskişehir deki tesisler de singer firmasına satıldı.
yapılan uçaklarda hurda olarak satılmıştır.
sebep, amerikanın size bedava uçak verelim, uğraşmayın bu işlerle demesidir.
maalesef, aymaz siyasiler bu teklife balıklama atlamış ve silahlı kuvvetlerimizi dışa bağımlı hale getirmişlerdir.
barışta uçan kuşlar, kuşların sahipleri tarafından savaşta uçurulmuyacak ve işgale hizmet edeceklerdir.
araştırma yapmak isteyen arkadaşlarıma tayyareci.com'u öneririm.
atatürkün kurduğu ama ismet inünün batırdığı fabrikadır. 137 tane satış yapmıştır.
not: iki sene sonra birilerinin kötülediğini gördüm ve merak ettim yok mu yani? atatürk kurdu ve inönü batırmadımı ve 137 uçak satmadılarmı? ya da anlamadım bunları yazmayalım mı? neyi kötülediniz? birileri ne yaparsa yapsın buraya yazılmasın konuşulmasın mı?
...lakin türkiye de işler böyle yürür sözüyle bitirilmesi gereken güzel bir hikaye sözüdür. çünkü bu ülkede üretim olmaması için diğer ülkeler ellerinden geleni yapar ve ülkenin umurunda olmadığı ileri gelenler bunları görmezden gelir. şöyle ki: zamanında ülkemize demiryolları yapılacaktı. yurt dışından ülkeye ucuza kamyon göndermeyi teklif ettiler. ülke kabul etti ve bu onları karayollarına ağırlık vermeye sevk ettirdi. sonra ne oldu? mazot için yine onlara bağımlı hale geldik. sonuç: mazot zamlandı, biz kullanmaya devam ettik çünkü paramızı demiryoluna yatırmadığımızdan başka ihtimal göremedik.
araba... bu konu da çok hassastır. yapıldı. ama benzini cumhurbaşkanını taşıyamadan bitti diye her şey görmezden gelindi. tüm başarılar toprak altına saklandı. sonuç hüsranmış gibi, çok büyük fiyatlar ortaya konarak sadece çalışmayan bir araç üretilebilmiş gibi gösterildi.
bir zamanlar da uçak fabrikası vardı. onun da sonu aynı oldu. çünkü türkiye sadece ihtiyacı olan dış ülkeler tarafından ucuzca kendine tahsis edilmediği sürece veya götüne bir kazık batmadığı sürece akıllı hareketlere girmeyi akıl edemeyen bir ülke. bilmiyorum ki neden tüm ileri gelenlerin kendi sülalelerini beslemeyi her şeyden çok önemsemesi midir?
ben bu ülkede ülkesi için bir şeyler yapan yeterli sayıda insan görmedim. herkes benci. kahramanlık batmış. erkeklik de ölmeye yüz tutuyor. öyle yaşıyoruz ki, avunmak için yaptığımız tek şey, bizim kaybetmek üzere olduğumuz onca değeri amerikalıların zaten çoktan kaybetmiş olduğunu göstermek...
bu ülkede bir ülkenin savaş esnasında sadece kendi elinde olması gereken en büyük değer başkalarına satıldı: iletişim: yani türk telekom. kurtuluş savaşı zamanında savaş stratejilerini yabancı devletlerin ellerinden koruyabilmek için elimizde olan tek avantajımız satıldı yabancılara. el alem ya da elin cahili değil, seçip başa getirdiklerimiz yaptı. ama henüz bunun götümüze sokacaklarını da yemedik ya, laf etmiyoruz o gün gelmeden, olabilecekleri göremiyoruz. kendini koruyamayan insanlarız ve bizi korumaya çalışmayanların ellerinde onlara hayranlık duyuyor destekliyoruz. bir gelen bir giden farklı farklı ama sürekli hata yapıyorlar ve biz de sadece izliyor, hatta çoğu zaman bunları göremiyoruz. bizden ne beklenebilirdi ki?
insanı derin düşüncelere sevk eden cümledir. bundan yıllar önce havacılık ve uçak sanayii konusunda türkiye'de ciddi işler yapıldığını öğrendikten sonra, milli havacılık endüstrimizin başına gelenleri öğrenmiş olur ve kahrolur insan. pek çok genç, uçak fabrikalarının akıbetini tolga örnek'in yönetmenliği yaptığı "devrim arabaları" filmi ile öğrendi. daha idealist olanları ise biraz daha araştırmayı tercih etti konunun ayrıntısına inebilmek için.
ismet inönü döneminin sonlarından itibaren adnan menderes dönemi'ne açılan yıllar, muhtemel olarak kendi sanayimizin harcandığı ve dışarıya bağımlılığımızın arttığı dönemin başlangıcıdır türkiye için. "siz üretmeyin biz size ucuza satarız" temalı cümleler ile katledilen bir dönemdir. bağımsız olmayan zihniyetler ile kendi çıkarları için memleketin menfaatlerini baltalayan kişilerin çabalarının sonucudur milli uçak sanayimizin çöküşü.
DEvrim arabalarından bi kesit.
--spoiler--
necip: bir şey sorabilir miyim latif bey?
latif: sor bakalım
necip: sizce bu otomobili yaparsak ne olur
latif: hiçbir şey olmaz!
necip: nasıl olmaz? boşuna mı çalışıyoruz?
latif: sen ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
necip: ankara mı? evet..
latif: o fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
necip: hayır..
latif: fabrika atatürk'ün emriyle kuruldu. 2. dünya savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada.. sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada
necip: 185 tane?
latif: evet. bunları yaptık biz.. 1955 yılında, hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. hollandalılar da uçakları ingilizlere yaptırdı. birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. gündüz ile orada yetiştik biz; çok acı çektik. çok..
necip: ben, anlayamadım; neden kapattılar?
latif: biz kim, uçak yapmak kimmiş?
necip: eh yapmışsınız işte; başarmışsınız?
latif: türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
--spoiler--
Bağımsız Türkiye modelinden vazgeçip Amerikan mandasını tercih eden bir kısım cahil insanların hala kahraman sandığı liberal Menderes tarafından kapatılmıştır.
menderesi halkın kahramanı gibi gösteren bazı asalakların bunu kavraması gerekiyor. menderes iktidarı boyunca gaflet içinde olmuştur. bakın ihanet demiyorum gaflet diyorum. amerikan hayranlığının tek parti döneminde filizlenmeye başladığı ve menderes iktidarıyla zirveye ulaştığı bir gerçektir. menderesin neredeyse tek hayırlı işi ezanı eski haline döndürmesi ve temel hak ve özgürlükler konusunda serbestlikler getirmesidir. bunun dışında amerikan hayranlığı, israille masaya oturulup ırak ve suriyenin bölüşülmesi, emperyalizme ve kapitalizme türkiyenin kapılarını açma vs. faaliyetler onun döneminde gerçekleşmiştir. bu demirel ve özal dönemiyle devam etmiştir. bir tek erbakan döneminde kesintiye uğramıştır.
bunu yeniden paylaşma gereği duydum. menderes'in kulaklarını çınlatma isteği geldi abi anda.
kesit devrim arabalarından.
--spoiler--
necip: bir şey sorabilir miyim latif bey?
latif: sor bakalım
necip: sizce bu otomobili yaparsak ne olur
latif: hiçbir şey olmaz!
necip: nasıl olmaz? boşuna mı çalışıyoruz?
latif: sen ankara'daki kapatılan tayyare fabrikasını duydun mu?
necip: ankara mı? evet..
latif: o fabrika neden kapatıldı biliyor musun?
necip: hayır..
latif: fabrika atatürk'ün emriyle kuruldu. 2. dünya savaşı'na kadar 112 tane değişik uçak imal edildi orada.. sonra fabrika kendini geliştirmeye başladı tabi, savaş sırasında da kimse bize uçak, eğitim uçağı vermediği için 185 tane eğitim uçağı yapıldı orada
necip: 185 tane?
latif: evet. bunları yaptık biz.. 1955 yılında, hollandalılar bize 30 tane uçak siparişi verdi; ama dönemin işletmeler bakanı o siparişleri kabul ettirmedi. hollandalılar da uçakları ingilizlere yaptırdı. birkaç yıl sonra da fabrikayı tamamen kapatıp traktör fabrikasına dönüştürdüler. gündüz ile orada yetiştik biz; çok acı çektik. çok..
necip: ben, anlayamadım; neden kapattılar?
latif: biz kim, uçak yapmak kimmiş?
necip: eh yapmışsınız işte; başarmışsınız?
latif: türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz evlat!
--spoiler--