Peygamber efendimiz şöyle buyurur:
''Dünya'da garip gibi yaşa veya bir yolcu gibi ol. Kendini(ölmeden evvel) kabir ehlinden say'' *
insan her yönüyle bir yolcuya benzer. Onu yaratılışı ve hayatı bir yoldaki yolcudan başka nedir ki?
insanın bu serüveni ruhunun yaratılışı ile başlar. Ruh yaratıldıktan sonra yolculuğa çıkmıştır. O önce anne karnına(dünyaya) gelir. Daha sonra çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık ile yolun dünya'da olan kısmını tamamlar. Daha sonra o yolculuk ya cehennem ya da cennete kadar sürer. insan bir yolculukta olduğunu farkederse büyük bir kazanç sağlar. Bu dünya'nın gelip geçici olduğunu, yolun ayağın altından akıp gittiğini farkederse yol daha kolaylaşır. Yolun sonunu düşünüp ona göre hareket etmek insana yolun sonunda mükafat kazandırır. Yine efendimizin bu konuyla alakalı ''ölmeden önce ölünüz'' hadisi insanın yapması gerekeni insana gösterir.
insan bu dünya'da gariptir(gurbettedir). Mevlana'nın 'kamıştan koparılmış ney'i de insanı anlatmaktadır. Gerçek sahibinden uzak düşmüş insan, ondan uzak düştüğü için hep inlemektedir ve bütün bir hayat boyu da bu inleyiş devam edecektir...
hz muhammed ile kafalarımızın uyuştuğunu gösterir. ama alternatifi de var. çünkü yolcuların yolculukları son bulur, bir durakta. var ola yerde yani.
biz insanların yolculuğu ise bir yerde nihayet bulmuyor. var olan bir yerde. var olmayana doğru gidiş bu. hiçlik.