uzanmış bir uzak kaldırımda ufacık çocuk,
elleri göğsünde gözleri göğe bakar,
şu cansız vücutta masumluk yatar,
bakar bakar bakar da durur,
sen hiç çocuk olmadın mı,
sonbaharda dökülen kuru kuru yapraklar misali,
tren garlarından hareket etti bir gurbet yolcusu,
gaddar ve kindar insanların tuzağından,
gökkuşak renklerinden geçerek karanlığa büründü,
yeşerdi derken umutlarım,
açıldı derken çiçeklerim soluverdi.