üstüne çöken yalancı ve şerefsiz bir zihniyetin hegemonyası sayesinde, doğruluğun zerre kadar kıymetinin kalmadığı bir ülkede, cumhurbaşkanı düzeyinde sürdürülen bir yalanın anatomisidir.
görüyorum ki yandaş basın(!) "hani kadının beyanı esastı?" başlıkları atarak kabataş yalanını sürdürme derdinde...
sabah okurları arasındaki "canım o iddianın yalan olduğunu ben de anladım ama nefret ettiğim karşı mahalleye goldür. sürdürülmesinde sakınca yok" diye düşünen şerefsizlere "o zaman siz maide 8'in allah'ın emri olmadığını, kuran'a sonradan eklendiğini düşünen kafirlersiniz" diyorum:
bu yalana ciddi ciddi inanan ama diğer taraftan gerçeği görünce fikir değiştirmesi mümkün olan yandaşlar için ise son bir gayretle durumu izah edeyim:
bir kere "hani kadının beyanı esastı?" sorusu sizi aptal yerine koymak için sorulan bir sorudur. evet, taciz, tecavüz şikayetlerinde kadının beyanı esastır. esastır esas olmaya ama yan delillerle desteklenmesi gerekir. "hayatın olağan akışına uygunluk", "iddianın anlatımındaki hususlardan delil sunulabilecek olanlar hakkında delil", "mağdurenin psikolojik durum raporu" gibi...
yani hukuk ahmak yandaşları kandırmak için öne çıkarılan bir cümleden ibaret değildir. bir beyan tek başına yeterliyse, bir kadın çıksa ve "sucukçu muhasebecisi bana şu tarihte, şu yerde tecavüz etti. korkumdan sustum" dese ve de söz konusu şahsın o tarihte başka bir yerde olduğunu ispatlama imkanı olmasa ne dersiniz ey aptallar!.. ya bir kadın "cami cemaati beni dövdü. al işte çürük raporum" dese ne diyeceksiniz?
iddia ne? "70 - 100 kadar bandanalı, deri pantolonlu, deri eldivenli, üstleri çıplak zibidi kendisini dövmüşler, çocuğunu yerlerde sürüklemişler, kendisinin ve çocuğunun üstüne işemişler, yardım etmeye çalışan bir dede ile torununu da dövmüşler".
olay nerede geçiyor? kıyamet kadar insanın bulunduğu kabataş iskelesinde!.. tanık var mı? yok!.. sanık var mı? yok!.. darp edildiği iddia edilen dede ile torun nerede? yok!..
elde ne var? masaya çarpmakla bile oluşabilecek bir çürüğün raporu!... -sözde- üstlerine işendiğine göre elbiselerinde çiş kalıntısı, kokusu var mı? o da yok!..
peki "mağdurenin" (!) psikolojik durumu nasıl? izah edelim:
fakat hiç de sucukçu muhasebecisinin iddia ettiği görüntüler değil!... onlar bir türlü çıkmadı piyasaya... çıkmadı, zira öyle bir görüntü hiç olmadı.
kuran'daki iftira ile ve düşmanlıkta ileri gitmekle ilgili apaçık emirlere rağmen, sırf domuzluğuna şu yalanı tekrarlayan yandaşların imanını şeytan kabul buyursun!.. başka ne diyeyim?...
fantezili gelinin kayınpederinin laflarına yer vermiş. görüleceği üzere kayınpeder 17 dk'lık görüntülerdeki kadının gelini olduğunu kabul ediyor. fakat olayın kamera açısı dışında gerçekleştiğini iddia ediyor.
diyelim ki öyle olsun... yahu görüntülerdeki eşinin gelişini bekleyen, gelince arabasına atladığı gibi giden kadının ve yanındaki çocuğunun "70 - 100 kadar bandanalı, deri pantolonlu, deri eldivenli, üstleri çıplak zibidi tarafından dövülmüş, çocuğu yerlerde sürüklenmiş, kendisinin ve çocuğunun üstüne işenmiş" bir hali var mı?
görüleceği üzere polisin elinde farklı kameralardan alınmış binlerce saatlik görüntü var, fakat yalancıların iddialarını destekleyecek kanıt yok. tam tersini destekleyen kanıtların medyaya yansıyandan fazla olduğunu tahmin etmek zor değil.
bu arada yalancılar kayıtları cemaatin sildiğini filan söylüyor. lan o sıralar cemaatle kolkolaydınız. cemaat olaylar sırasında sucukçu muhasebecisini var gücüyle destekledi... bunlar ahmak yandaşları iyice balık hafızalı yerine koyuyorlar.. haksız da sayılmazlar tabi...
cemaat takımının o günlerde ne yazdıkları konusunda bakınız: