bir yalan söylenir, inanırsın, gerçekliğine kapılırken tam da elinden düşürür kırarsın, sonra oturup kırdığına ağlarsın ahmakça. keşke gerçeği bilmesem. yalanlar ne güzel ne sıcak.
ister beyaz olsun ister siyah hayatımızın her döneminde her anında mutlaka yalan vardır . farkında olmadan inandığımız beyaz ya da siyah tüm söylemlerdir.
hayatta en az bir kez kişinin kendini içinde bulduğu durum. gerçekleri kabullenmek yerine yalanlarla mutlu olmak bünyeye daha kolay bir yol gibi gözükse de sona kalan acı taş taş üstünde bırakmayacaktır şüphesiz (bkz: yalandan da olsa).
Insani başta mutlu eden yalandir, alikoyamaz insan kendini bu iyi hissettiren yalanlara inanmaktan. Gerçeği bildiği halde kabullenmek istemek zor gelir. gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldığı zaman ise insanın kalbinde kırıklar oluşmasına sebep verir. Kısa vadede mutluluk yaşamaktır bir yalana inanmak, uzun vadede acı çekmektir bir yalana inanmak.
önemli olan kendinize yalan söylememeniz. kendi kendine yalan söyleyip, söylediği yalana inanan kimse, sonunda işi; kendi içindeki, çevresinde gerçekleri tanımamaya, bunun sonucu olarak da kendisine ve çevresindekilere saygı duymamaya dek vardırır. kendi kendine olan saygısını yitirince, içinde sevgi diye bir şey de kalmaz insana. içinde sevgi olmayınca, oyalanmak için kötü tutkulara, iğrenç şehvete bırakır kendini, hayvanca yaşamaya başlar. bunların tek nedeni, insanın çevresindekilere ve kendi kendine yalan söylemesidir.
evet yalan söylüyordur ancak yalanlarıyla hayatınızı güzelleştiriyordur. duyduklarınızın yalan olduğunu anlarsınız, pekala bilirsiniz ama doğruları yaşamaktan da artık bıkmışsınızdır. bir nevi yoldan gönüllü çıkmışlık halidir.