said-i kürdi nin gökten inmesi beklenmektedir. çakma peygamber, kolpa mehdi, kürd-i hicazkar makamında bir şarkı söyleyip, izmir i zangır zangır sallayacakmış.
şarkı biter bitmez yerel iktidar yerle yeksan olacakmış.
köy içerisinde ortaya çıkan husumetlerin çözülmesi, mümkünse orada yapılır, yargıya taşınmaz. köy ü bırakalım, karakolluk olanlar bilir ki orada hep işi tatlıya bağlamak isteyen komiser amcalar olmuştur. mesele mahkemeye giderse işin içinden çıkılmaz diye.
yani müslümanların başına gelen musibetler, dünyada işledikleri hatalara karşılık gelmektedir. günahlara sayılıp, mahşere tertemiz olarak çıkmaları murad edilmiştir. mahşer günü verilecek hesap ve sonra gelecek azap çok çetin olacaktır.
eğer izmir için büyük bir deprem gerçekleşmiyorsa, orası günah içinde bir müşrik kenti değildir ama olursa da bunu azap olarak değil, rahmet olarak görmek gerekir. yani korkulması gereken, depremin olması değil, olmamasıdır.
namaz kılanların hatırına kılmayanlardan
oruç tutanların hatırına tutmayanlardan
allah ı sürekli zikredenlerin hatırına bir kere bile hatırlamayanlardan azap kaldırılmaktadır. tabi bir süreliğine. allah hesap gününün şiddetinden muhafa eylesin, allah cümlemizi ıslah eylesin.
kesinlikle olsa da rahatlasaktır.
şöyle ki, muğla-aydın-denizli- izmir hattında büyük bir deprem beklenmektedir.
uzun süredir doğru düzgün deprem olmamıştır.
ama sürekli şiddeti 3-4.5 arasında değişen depremler olmaktadır.
hatta bir ara 2 haftada 3-4 kez bu şiddetlerde sallanmıştık.
olsa da rahatlasak artık. eli yüreğinde egelilerin çoğunun.
hay izmirliler sıçsın tepenize dedirten başlıklar silsilesidir. ulan her deprem sel vsden sonra izmirlilere mi sarıcaksınız. (bkz: sıçsın tepenize) daha kibarını bulamadım. izmirliler fena sıçmış ağzınıza daha önce demek ki hala bok atmaktasınız şakirtler.
fay hatları zaten alkol tüketimine göre dağılmıştır.o yüzden konyada hiç fay hattı yoktur.5. derece deprem bölgesidir. (bkz: en çok alkol tüketlen bölgeler)
elektrik direklerinin tepesine oturmuş gerekli vibrasyon etkisini sağlamak için depremin gelmesini bekleyenlerin sıkıldıklarını anlatır. başlıktaki söz öbeğinde özellikle izmir yöresinden deprem istenmesi bize az sarsıntılı ama seri bir deneyim istediklerini aktarmaktadır.
izmir'i çekememeside ayrı bir olay. aslına bakıldığında şaşırılmaması gereken durum. çünkü şimdi sen bu yazarın hayatını aç bir bak. mutsuzluk ile geçen yıllar, hayatta isteneni bekleneni alamaması, üzüntüyle geçen bir çok zaman. haliyle kıskanıyor tabi izmir'i izmirliyi. yanlış anlaşılmasın ama izmir'de hayat olduğu bir gerçek. dört dörtlük mü şehir? tabi ki hayır. eksikleri olması gereken daha bir çok gelişimi var izmir'in ve izmirlilerin,
söylemek istediğim iyiye en yakın olması. hal böyle olunca da yazarımızın bu durum götüne girmiş tabi ki. hafif bir mutluluk her zaman iyidir tabi...
sanırım izmir'in nüfusu yaklaşık olarak 4 milyon kadar. ülkemizdeki işsiz sayısı ise 3 milyona yakın. izmir'de meydana gelecek olan depremde yaklaşık olarak 2 milyon kadar insan ölürse ülkemizdeki işsiz insan sayısında gözle görülür değişmeler olacaktır.