marketin kasasından geçirilen ürünlerin poşetlenmesi için açmaya çalışırsınız. bir türlü açılmaz sanki o an herkes size bakıyor kasiyer içten içe gülüyordur.iyice kızarsınız ve sonunda yüksek tondan o büyülü cümleler ağzınızdan dökülür " hay a.ına koyim " ve o an poşet açılır.
benim gibi insanlar varmış meğer. ekseriyetle dikkat etmemden sebep bu poşet olayını o esnada sadece benim yaşıyor olmam, diğer abla ve teyzelerin kolayca poşeti açıp içini doldurabilmeleri, şahsen evrim denen olayın neresinde olduğumu sorgulatmaktadır.
birtürülü açamazsınız ve açamadıkça sinirleriniz bozulur ve etraftakiler size baktıkça iyice kudurursunuz. nihayet en sonunda açılır ve küfürleri içinizden etmenize olanak verir
ömürden ömür gitmesine yol açan durum. yine marketin en yoğun olduğu zamanda markete gitmişsinizdir. bir kaç ürün almak için gittiğinizden başta kalabalığı sorun etmezsiniz. ürünleri gördükçe bir kaç olan sayı 10'a yaklaşır. kasaya doğru gittiğinizde uzunca bir kuyruk ve tek bir kasiyer vardır. mecburen beklersiniz. beklerken kucakta zor tutulan ürünler yüzünden ve kasiyerin yavaşlığından sinirler gerilmiştir. uzunca bir bekleyişten sonra nihayet sıra size gelir. o kadar saat yavaş olan kasiyer bir anda hızlanmış ve ürünleri jet hızıyla geçirmiştir. sizse cepten parayı çıkarmak, ödemeyi yapmak ve para üstünü almak işini yapıyorsunuzdur. en sonunda ürüzleri alma, paketleme aşaması gelmiştir. poşet yoktur ve istersiniz. sonra önünüze bırakılan yüzlerce poşet içinden bir tanesini seçersiniz. birbirine kenetlenmiş poşetleri ayırma sırasında diğer müşterinin ürünleri yağmaya başlar ve ürünlerin karışmaması içinde ayrı bir çaba sarfedilir. en son poşetin ağzı açmaya çalışılır ki o kara yazıyla karşılaşırsınız. bir türlü açılmaz.
kasiyer: hadi be çabuk ol, yığıldı her yer.
müşteriler: eyvah ürünler karışacak.
bütüm market: salak bir poşedi açamadı.
der gibi bakıyordur. siz şirinlik olsun diye '' of ya şu poşetleri açmak için bir makıne yapsalar ya! '' dersiniz. yerin dibine batmış gibi hissederken o oyuz kasiyer elinizden poşeti alır ve saniyesinde açar. sizse salakça bir gülümsemeyle dışarı çıkarsınız. e tabi içimizden ettiğimiz küfürlerle birlikte.
Kasiyere gün doğuyor sanki ver ver bak ben nasıl açıyorum diyip hemen poşetin ağzını açıyor ve şöyle bir üstten süzüp, bıyık altıda gülüyor. bende, sağol benim için küçük kendin için büyük bir başarı diyip çıktığımda olmuştur hani.