ahmet taner kışlalı'nın cumhuriyet gazetesinde yayınlanan köşe yazılarından müteşekkil kitabıdır. kitapla ilgili olarak aldığım notlardan;
Ahmet Taner Kışlalı'ya göre Atatürk'ün hayal ettiği toplum:
"Dinine saygılı, ama laik... Ulusal değerlerine bağlı, ama insancıl... Kökeninden kopmamış, ama evrensel... Geçmişiyle onur duyan, ama ulusların eşitliğini savunan..."
Kitabın bir bölümünde Atatürk'ün şu çarpıcı sözünü hatırlatıyor:
"Milletler egemenliklerini geçici de olsa tevdi edecekleri meclislere dahi fazla güvenmemelidir. Çünkü meclisler dahi istibdad yapabilir. Ve bu istibdad, şahsi istibdattan daha tehlikeli ve öldürücü olabilir.
Ahmet Taner Kışlalı diyor ki;
"Dinciler, Kürtçüler ve "yeni mandacı" numaracı cumhuriyetçiler, "Atatürk'ü yıkmak"tan söz ediyorlar... Kimi aymazlar da "Atatürk'ü aşmaktan"...
Aşmak için önce ulaşmak gerekir.
Ulaşabildiler mi ki aşacaklar?!"
("Aşmak için Ulaşmak Gerekir, Cumhuriyet, Ağustos 1996, s. 71")
Atatürk meğer diktatör (!) imiş.
Siz hiç, daha demokrasinin adını bile duymamış bir halka, demokrasiyi, özgürlükleri öğretmek için kitap yazmış bir diktatör tanıyor musunuz?
Siz hiç, yasal muhalefet oluşması, bir muhalefet partisi kurulması için çaba göstermiş bir diktatör tanıyor musunuz? (...)
("Cumhuriyet ve Demokrasi, Cumhuriyet, Ekim 1996 s. 87")
Ahmet Taner Kışlalı'dan CHP ile ilgili şunları öğreniyoruz;
-!- Türk kimliğini CHP'li kadın komisyonu başkanının açıkça reddettiğini... (1996)
-!- CHP'nin Ankara'daki bir ilçe örgütünde sabahtan akşama kadar PKK'nın televizyonunun izlendiğini...
("CHP Manzaraları, Cumhuriyet, Kasım 1996.")
(iddiaların belgesi için: "Perdeyi Kaldırıyorum, Cumhuriyet, Kasım 1996.")
Şeriat kul hükümlerinden oluşmasaydı, islam dininde 70'i aşkın mezhep nasıl doğabilirdi? Kuran, değişmez anayasa olsaydı her mezhebin ayrı şeriatı olabilir miydi? Peygamberimizin üç halifesi müslümanlar eliyle öldürülebilir miydi? Hz. Muhammed'in torunlarının kemikleri mezarlarından çıkarılıp "şeriat" adına yerlere fırlatılabilir miydi?
(Değişimi Görmek, Cumhuriyet, Şubat 1996, s. 206)
Kışlalı Aleviler için şunları söylüyor;
Alevi insanı niçin hoşgörülüdür?
Çünkü Hz. Ali divanındaki şu sözlere inanıyorlar; "Ey karamsar kişi, bilmelisin ki şu devranın değişmeyen tek bir yasası vardır, o da değişmektir."
Alevi insanı niçin ilerici?
Çünkü Hacı Bektaş-ı Veli'nin şu düşüncesini paylaşıyorlar; "Okunacak en büyük kitap insandır!"
Alevi insanı niçin iran'ın Şiisinden çok farklı;
Çünkü Orta Asya'nın göçebe yaşamından Anadolu'nun çok kültürlü ortamına uzanan, Kemalizm'le bütünleşen, bir "eşitlik, özgürlük ve hoşgörü" geleneğinin üzerinde yükseliyorlar.
iran ve Arap kökenli tarikatlar, "Allah Korkusu"na dayanır.
Anadolu kökenli tarikatlar "Allah Sevgisi" üzerinde yükselir
(.., Ama Ben De insanım, Cumhuriyet, 1996, s.228)
