halının üzerinin tamamını gazete ile kaplayıp, koltuğun üzerine oturup, parkta bir bankta oturup çekirdek çıtlıyormuş ambiyansı yaratmak için, yerdeki gazetenin üzerine çekirdek kabuklarını atan yalnızca yaratıcı türk insanıdır.
+ gemi yapar.
+ okumak için aldığını, yağmur başlayınca kafasına koyar.
+ evinde ayakkabılık olarak kullanır.
+ pilavın suyunu alsın diye, tencere ile kapağı arasına koyar.
+ resim kağıdı olarak kullanır. yüz resimlerine sakal, bıyık çizer.
+ soba yakar.
+ masa örtüsü olarak kullanır.
+ aldığı alkolü gazete kağıdına sarar.
+ boş vaktinde çözmek için bulmaca kısımlarını saklar.
+ kesinlikle aldığı gün çöpe atmaz. ilerde lazım olur diye, bir yere koyar ve uzun süre orada kalır.
bir türk o kağıtla ülkeyi yönetir. o kağıdı alır, öbür kağıdın ihalesini de alır diğerininkini de alır. daha sonra o kağıtlara kendi istediklerini yazmak sureti ile bir sürü cühelayı yönetir.
kağıt diyorum çünkü o ancak ve ancak kağıttır. artık benim gözümde gazete değeri taşımaz.
-çerez için külah yapılıp kullanılır.
-çekirdek yerken önüne serer.
-sıcak tencere kaldırırken elini korumak için kullanır.
-mangal yellerken kullanır.
-evdeki bilimum delikleri tıkar.
-boş ev yada dükkan camlarına yapıştırır.
-yeteneği el veren zurna çalar, vermeyen formula bir arabası sesi çıkarır.
-çocuklar üç beş sayfayı buruşturup çoraba tıkarak top yapıp evin içinde oynar.
-top oyanamayanlar ufak parçalar haline getirdiği kağıdı çiğneyip, tüftüf mermisi olarak kullanır.