halk derken?! sorusunu ister istemez sordurtan eylem.
sokaklarda o polisten dayak yiyenler halk değil sanırım.
göz altında ölen insanlar halk değil sanırım.
binlerce yolsuzluk, rüşvet olaylarına karışan polislerin soydukları halk değil sanırım.
37 insan cayır cayır yakılırken, kılını bile kıpırdatmayan polislerin seyirci kaldıkları ölümlerde yok olanlar halk değil sanırım.
doğru ya, halk olmayı sadece sizin inandıklarınıza inananlar hakediyorlardı değil mi?! unutuyor insan bazan ne kadar iki yüzlü olduğunuzu; arada hatırlatmanız iyi oluyor beyler!
milletvekillerine ne zamandır terörist denmeye başlandı bilmiyorum, ancak beğenin ya da beğenmeyin varolan resmi seçim sistemiyle TBMM üyesi seçilmiş birine etnik kimliği yüzünden terörist demek kadar çifte standart taşıyan bir şey yoktur.
polise tokat atan bu milletvekili bir nümayiş anında polisin davranışına tepki olarak, bu eylem içinde yani hezeyan içinde bu tepkiyi vermiştir. Bunun ortam icabı anlaşıbilir bir yanı olduğu gibi gereken kanuni ceza neyse elbetteki verilir. Fakat bugüne kadar iktidar milletvekilleri karakol basıp polis dövdüğünde, gümrüklerde polislere hakaret edip dövdüğünde sesinizi çıkarmazsanız bu başlığın hiçbir anlamı kalmaz.
polisleri dövüp sonrada "ben polisi severim" diye pişkince açıklama yapan milletvekillerinede aynı tepkiyi gösterecek çifte standartı olmayan uludağ sözlük yazarları başımızın üstünde yeri vardır. ancak çifte standart taşıyan bu tür siyasi serzenişlere, "demokrasi ve hukuk herkes içindir" demek sanırım yeterli olacaktır.