"lan günlük!
biz bu adamları öldürüyoruz öldürüyoruz bunlar yine karşınıza çıkıyor.
hepsi de genç haa, taş çatlasa 21 yaşındalar.
ben geldim 50 yaşına ama yok, bunlar hep genç, anlamıyorum bir türlü.
hayır ben bunu anlamıyorum da bizim başımızdakiler de bu türkiye' yle başa çıkamayacaklarını niye anlamıyorlar?
biz askerleri zorla dağa çıkarıtıyoruz adamlar dünden razı gelmeye.
e bir dursak artık.
korkuyorum günlük, ya bir gün ben de ölürsem bu yolda.
hayır 20 yaşındaki gençle başa çıkamadı diyecekler
örgütteki bütün karizmayı çizdireceğiz.
ama ben artık dağlarda gezerken yoruluyorum, nefesim tıkanıyor, ciğer bu.
onlar öyle mi? gençler, taşı sıksalar suyu çıkar.
şimdi diyeceksin ki günlük sen bu kadar şeyden hiçbir şey mi anlamadın?
anladım anlamasına da işime gelmiyor.
ne mi anladım?
saçma sapan bir mücadelenin içine sokmuşlar bizi biz de devam ediyoruz.
elimizi verdik kolumuzu alamıyoruz.
oysa şimdi hanım çocuklar falan oturup sobanın başında çay içip keyif yapmak varken ben bu ayazda adına nöbet dedikleri bir işkencedeyim.
oysa günlük, her insan gibi ben de öleceğim bir gün.
ölmekten değil de korkum..
ben de şerefli ölebilirdim...."