bir temmuz gecesi yenen etli biber dolması

entry1 galeri0
    1.
  1. sıcak bi temmuz gecesi hafifçe gözlerini araladı. narin pembe topuklu ayakları fayansla buluştu. bi fırın kadar sıcak olan odasından kapısını açarak hafifçe süzüldü. hz. hüseyin misali su diyerek mutfağın yolunu tuttu. dolabı açıp sek günlük süt şişesindeki suyun yarısını içti ve şişeyi yerine koydu. tam dolabı kapatacağı sırada üzeri streç filmle kaplanmış, bi borcam dolusu dolmayla göz göze geldi. gözü tezgahın üzerine ilişti. activia yoğurtlar, eti formlar bütün anti-cazibeleriyle orada duruyordu. bi an tereddüt etti. sessizce sikerim eti formunu diyerek dolmaya yumuldu. yarın yokmuş gibi yiyordu. bi an içini hüzün kapladı. sarımsaklı yoğurt yapmayı unutmuştu. bu dolmaya ihanetti. suçluluk duygusu onu öldürüyordu. kendine geldiğindeki yeşil-sarı karışımı yağlarla kaplı borcam elinde duruyordu. usulca onu tezgahın üzerine bıraktı ve yatağa doğru yol aldı.

    -------bir hafta sonra-------

    silinmekten amına koyulmuş burnu olduğundan çok daha heybetli görünüyordu. koduğumun karısı da bi saattir çıkmamıştı odadan. sinirleri iyice gerilmişti. bir saatin sonunda nihayet içeri girebilmişti. doktor yaklaşıp o tahta şeyle ağzının içini yokladı ve oturmasını işaret etti. milyonlarca ilaç yazdı ve üç gün rapor verdi. bol bol su içip dinlenmesini de salık verdi. heybetli burun sinirden gebermek üzereydi. doktorun yanından ayrılır ayrılmaz hınçla telefonunu çıkarıp babasını aradı. o kadar çok bağırıyordu ki ne dediğini kendisi bile anlamıyordu. her şeyin sorumlusu babasıydı. ocak'ın ortasında doğalgazı sonuna kadar açmak da neydi. dünyanın en sıcak yaz gününden bile daha sıcaktı ev. heybetli burun'un gecenin o saatinde uyanıp aylardan temmuz olduğunu sanması ve buz gibi dolmayı su eşliğinde gömmesi oldukça normaldi. göte giren doğalgaz faturasından bahsetmek dahi istemiyordu. onun için hayat çok zordu.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük