bir sözlük yazarının bittiği an

entry2 galeri0
    1.
  1. kendisi hakkında iyi, ya da kötü denilmesi değil, hatta bazen ne denilmesi bile o kadar önemli değil.

    benim görüşümce, sadece okunurluğunun kalmadığı an. gerek yok, yüzlerce takipçi sayısına, ama yazdığın entryler, sadece o an bir kaç kişice, oylanırsa, devamında ilerisinde, gerisinde, kimse tarafından umursanmazsa işte o andır.

    bitersin, istatistik flan pek önemli değil, bir kaç oy dahi, okunurluğun göstergesidir. illa, nick altına, tü kaka, off, kralsın falan denmesi de değil, sadece okunur olduğunu bilmek sana haz verir.

    ama anlarsan, işte bir şekilde, yazdığın tüm yazıların aslında suya yazılan yazılardan farksız olmadığını, sadece ve sadece seni ilgilendirip, düşündürdüğünü, işte o bittiğinin resmidir.

    sonrasında herşey yapılabilir. inat edip, devam etmek, ya da inadın boşa olduğunu görüp, yazdığın entryleri tek tek silmek. sonsuza dek..

    olmamıştır, ters giden, ya da eksik kalan bir şey olmuştur. sen olabilirsin eksik kalan, ya da fazlan ağır gelip eksilmiş de olabilirsin, aslında hiç olmamışta..

    o kadar önemli değil, bi şekilde olmuştur işte. sonrasında gönlün ne isterse onu yapabilirsin. ama, benim fikrimce, tek tek yazdığın yazıları tek tek silmek, sana sadece zevk verir.

    şeye benzer, hani senin beğendiğin ama senin dışında herkesin, umursamadığı, alaya aldığı, o sana en mükemmel olan, ya da daha önemlisi senin olan şiirler vardır ya, kimseye, alay muamelesi gördürmeden, daha da ayaklar altına alınmasına fırsat vermeden, bir kibrit çıkarıp, teker teker yakmak. o şiir aslında o şekilde asıl, yok olmamış olur. anlamı sadece o şekilde kalır.

    şair sensen, şiir de sensin. karar senin, nasıl görmek istersen kendini, şiirini de aynı şekil görmelisin ki, görsünler..
    2 ...
  2. 2.
  3. aylar öncesinde yazmış olduğun bir yazı için oylandığını görürsün, pencerende. nesline bağlı olarak belki de yıllar önce... tıklayıp okursun o anki düşüncelerini ve kimi zaman, şu ankine uymadığını hissedersin. zira, o yazılanlar; senin o kadar ay ya da yıl önceki halini betimler. oysa zaman içinde değişime direnen yalnızca, değişimin kendisidir. insanlar, düşünceleri ile değişir ve olgunlaşırlar. aynen bir üzüm tanesinin koruktan-tatlıya dönüşüm süreci gibi.

    yazılan her sözcük, ortaya konulan her fikir tarihi bir belgedir ve bir zaman sonra senin yazdıkların; seni, sana anlatmaya başlar. neden silesin ki! geçmişine dönmekten neden utanasın! hatta bazen, kendine çeki-düzen verme bağlamında faydası bile olur bunların. aramaya inanan okurlar an be an takiptedirler. yeni bir entry'nin eskileriyle çelişmekte olduğunu görenler bunu acımasızca ayarlar vererek yüzüne vururlar. kötü değildir bu! iyidir zira, yazdıklarımızın ardında duramıyorsak haklı eleştirilere hakkını da verebilmeliyiz. oylanan eski bir entry'ne bakıp; 'o zamanlar ne güzel yazıyormuşum, şimdilerde uçmaktayım' dediğin bile olur, böylelikle.

    her yazarın bir okuyucusu vardır. bugün olmadı! yarın okunursun. iki yıl öncekilerden başlayarak sırayla entry'lerimi oylayan kişiler tanırım. eksileyerek ya da artılayarak ama okunmakta olduğunu bilmek için biraz da zaman ve tanınman gerek. sabır gerek!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük