anlamak istemek, tanımaya çalışmak için büyük kelimeler harcamış bir insana atıfta bulunmaktır.
bir nevi tüm gösterdiği emeğe hakarettir.
bu sebepten dolayı ve görüştüğü sürekli duygularını saklarken kendisi tüm
açıklığı ile kurgusallığa büründürdüğü duyguları aktarabilmiş ve biraz samimi duygu beklemektedir.
duygu yüklü bir insanın içinde ki duyguları, yaşanmamışlıkları, yaşamak istediklerini anlatabilme çabasında kendisine bu atıf ile haksızlık edildiğini anlatmaya çalışılmıştır.
okunmayan mektuplar okunmuştur.
biraz kurgu, biraz gerçek, biraz istek, biraz arzu, biraz yazarlık biraz kendini sorgulama biraz karşı tarafı sorgulama sonuçta bizi biz yapan değerlere ulaşabilme çabasıdır kendimizi anlatabilmek.
size, sana, ona bir şekilde kavuşulur, kavuşulmaz, ancak fazlası istenmemişken sizden sohbet etmenin güzelliklerini bacaklarınız arasında aramayan bir erkektir bunları yazan ve bir sevda manifesto su dur bu.
gülümsemeni görmeyi çok isterim,
ancak bu yalnızca bir istek.
gösterme yüzünü.
bir merak ile hissedebilmek seni,
gözlerinin ışıltısını kavrayabilmek,
seni, sevindirebilmişsem, ne güzel,
üstelik yalnızca bir yazıdan ibaretken konuşmalarımız.
bir daha düşün bence şimdi akranların ile mi yoksa benim ile mi daha yoğun ve farklı şeyler konuşabilirsin? duygulanabilirsin?
deneyim dediğimiz şey; zaman ile yaşadıklarımızın üstüne kattığı şeylerdir. bazen bunu bire bir kendin yaşamak zorunda kalırsın. bazen de ;bir deneyimlisinden tecrübe edinir, işine gelirse bir zaman kullanırsın.
şimdi inan senin olduğun bir zaman diliminde ben de olmak isterdim, ancak o zaman alacağım zevk ile şimdiki aldığım zevk benim için aynı olacaktı.
şimdi ki gibi rahat ve yakın hissedecektim kendimi sana karşı, senin aksine.!
ama sen benimle görüşmeye devam edersen aramızda yaş farkı kalmaz, önemli olana; beyinlerin frekansına önem vermeye başlar ve mutluluğu bu noktada zevk ile aramaya devam edersin.
belki ömür boyu ben senin yüzünü görmeyeceğim, bilmeyeceğim senin gülüşündeki tebessümü!
ancak ben bileceğim ki sen diye biri var, sen oldun bir zaman bu hayatta.
sen bir zaman geldiğinde önceliklerin benden uzakta bir yere odaklandığında üzülmeyeceğim yanımda olmadığın için,
sevindiğim şey ise senin de bir dünyan olduğu gerçeğini unutmayacağım, sen de unutmaz isen bu dünyada bir insan vardı ve ben onun ne kadar yüzünü görmesem de o benim bir parçam, o benim adını koyamadığım duygularımın türk dilinde ki telaffuzu dersin,
gözlerimden öpermiş gibi düşünürsün.
soğuk grimsi bir metalin hissini alır gibi.
kalırsın sağlıcakla bir daha hiç görüşülemeyecekmiş gibi.