değildir. yaşadığımız toplum sözlüğe göre çok daha muhafazakar, içe dönük ve tabuları olan bir toplumdur. ayrıca sözlüğün yaş ortalaması 15-30 arasıdır.
o değil de ben ne kafa yorup hesap kitap yapıyosam amk.
paradoks tur. nihayetinde sözlükte belirli yaş grupları vardır dolayısıyla genele hitap etmez. ama yaşanmışlıklar vardır tespitler vardır ama yine de aynası değildir. aynası ise sadece belirli bir yaş grubun aynasıdır.
yarı doğru tespittir çünkü sözlükler de aralarında ayrılır yani sözlükler üzerinden halkı 3 şekilde inceleyebiliriz:
1)ekşi sözlük: çoğunlukla halkımızın eğitim seviyesinin ortalamasından yüksek kesimdir. Bunlar çoğunlukla büyük dikdörtgen siyah gözlük giyer ve pek abazanlık yapmazlar. Daha ciddi ve gündemdeki meselelerin iç yüzünü görmeye çalışırlar.
2)uludağ sözlük: şu an tam olarak yansıtmasada halkımızın anadolu çocuğunu yansıtır. Bunlar ne tam ciddi ne de tam cıvıktırlar. Ben çok bi bok oldum havalarına girmez, nerde nasıl konuşacağını bilirler. Ciddi meseleler hakkında çok kafa yorarlar ama aynı zamanda olayların bokunu çok bi güzel çıkarırlar.
3)inci sözlük: halkımızın abazan vede aklı piçliğe çok iyi çalışan kısmıdır. Tamamen zeki ama çalışmıyor durumundadırlar. Ciddi konuları konuşmayı sevmez, karı kız muhabbetlerine vede milletle taşak geçmeyi çok severler. Mahallenin şerefsiz olan çocuğu varya işte onlar bunlardır. Eğlenceli kimselerdir. Nerde duracaklarını bilmezler.
işte böyle...
tam anlamıyla gerçek değildir. evet, sözlükler halkın yaklaşık her kesiminden insanlardan oluşur.
mesela burada yazarlarımızın belki de %90'ı üniversite okuyan ve bitirmiştir. ama gerçek toplumda böyle değildir.
mesela yazarlarımız burada pek bir cesurdurlar, kelimelerine yumuşaklık katmazlar bile ama gerçek toplumda bu o kadar kolay değildir-iyi ke değildir. bir toplumu toplum yapan değerleri kolayca ayaklar altına almak bu derece basit olmamalı.
mesela burada birçok yazarolduğundan daha iyi, daha zeki, daha seçkin hissederken gerçek toplumda burada olduğundan çok daha farklı görünüyor.