ülkemizde sıkça görülen durumlardan bir tanesidir bu. kodaman olanların parliament reserve, tiki conconların marlboro light içmesi farz sanki. hani parası vardır, en iyisini kullanmak ister insan ama anlarım. sigara lan bu! sırf hava olsun diye kalifiye sigara içenleri bilirim ben. bir iş adamı, güzel giyinmek zorundadır ama kaliteli sigara içmek zorunda mıdır? sanki west içince iş bağlayamayacak. herşey gösteriş işte.
anadolu: gerçek öğrencilerin sigarasıdır. her gün makarna yiyen, ayın 7'sinde banka kuyruğuna giren, bu günde aç yatmadım be diyen öğrencilerin... winston öyle değildir!
evet böyle birşey vardı bir zamanlar. eskiden markaya göre statü belirlenebilirdi belki. ama artık markaya gerek kalmadı. sigara içmek yada içmemek başlı başına bir statü belirtisi oldu çıktı karşımıza. bakalım bu günleri hatırlatacak yeni zamlarla yeni statü belirteci olacak materyallerle karşı karşıya kalacakmıyız. bunu tabi elbet zaman gösterecek.
parliament bu adamı kaçırma bu adamda para bok.. marlboro para gani, ayağını at hayatın kurtulsun. muratti baba parası yiyen zengin çocuğu. hayatta para ödetmez. iyidir. winston işi iyi, çalışkan, maddi problem çekmez. sarma cigara fakir, öğrenci ya da borç batağında göz göze bile gelme.
Kimi zaman gerçekten elde edilen gelirle doğru orantılıdır içilen sigara markası.
Kimi zaman da evine 1 ekmek bile almayanın en pahalı sigarayı içtiğini görürüz.
Aslında sigara markaları fiyat ve reklamları ile insanların kafasında belli bir imaj oluşturur ve insanlar oluşan imajın peşinden koşar, yoksa marlboro ile lm arasında uçurumlar yoktur (her ikisini de yıllarca içmiş biri olarak söylüyorum)
Kanaatim odur ki doğru ayrım "pahalı zehir-ucuz zehir" şeklinde olmalıdır.