ben utangaç tabiatlı bir adamım,
küçük kızım su'ya bakmayın siz,
- ona göre ben, o'oooh!... yumuşak başlı bir kaplanım! -
ciddi söylüyorum, fena halde utangacımdır.
hele biri beni eskaza övmeye başlasın,
resmen kızarır, bozarırım...
delikanlıyken daha da berbattı ya:
babam sofrada,
şu yazdığın şiiri amcalarına oku, bakalım, dedi mi,
handiyse masanın altına saklanırdım...
ama şimdi,
mapusa düştükten sonra,
sağda-solda hakkımda çıkan yazıları gördükçe,
utanmak nerde,
yadırgamıyorum bile.
biliyorum çünkü
benim için yazılmış değil, özgürlük uğruna mapus yatan bir ozana düzülmüş o övgüler...
yine de bazen,
- bazen dediysem, hani iki-üç haftada bir -
o özgürlük uğruna mapus yatan ozana
- belki buranın havasından, suyundan -
bi parçacık benziyorum kanısına kapıldıkça,
- huylu vazgeçmezmiş ya huyundan -
bir pembelik yayılıyor yanaklarıma,
belli-belirsiz ama...