bir siyasi duruş mudur hak mıdır hukuk mudur bilmem ama din kitlelerin afyonuyken ve bu kadar çok afyon meraklısı varken oy kullanmayan üç beş yüzünden gökçek'in çamurlu sularını hepimiz içiyoruz. metroya yetişmeye kasarken yerlerde namaz kılan insanlardan azar işitiyoruz. benim doğalgaza ödediğim paralarla "gökçekin icraatleri" gazetesini okuyoruz. çok güzelmiş, pasifizm ile bencilliği birbirine karıştıranlara selam ederim.
konuya biraz yerel yaklaşcak olursak ankaralıların yapmaması gerektiğini düşündüğüm harekettir. zira oy vermemek, bu güzel memleketin başkentinin tekrardan melih gökçek gibi bir adamın elinde kalacağının göstergesi olacaktır. boşa giden her oy aslında gökçek'e yarayacaktır. bu sebeplende hiç mi hiç katılmadığım bir siyasi duruş örneğidir. **
sonucunun kendini etkilemeyeceğini düşünen insan daranışıdır. politikayla alakası olmayan adamın yaptığı bu eylem onun doğal bir hakkıdır fakat kanımca yanlıştır. gerçi politikadan çakmayan adamların saçma sapan partilere oy verdiğini görünce "anlamıyosan verme amk oy" dediğim hadisedir.
iktidara ya da yönetime kim gelirse gelsin bir şey değişmeyeceğine inanan insanın sergileyeceği tavırdır.
aslen oy isteyenlerin sorunudur. insanlar kendi etkilerinin ve çabalarının sistem ve çevreleri üzerinde herhangi bir etkiye sahip olduğunu düşündükçe oy vermeme eğiliminde olacaklardır.
bu oran avrupa ortalaması olan %40 civarlarına göre çok düşüktür türkiye'de. mesela 22 temmuz seçimlerinde %82 gibi rekor bir seviyeye çıkılmıştır oy kullanma oranında.
en son anayasa değişikliği referandumunda bile ilgi olmamasına rağmen %60'lar geçilmiştir. türkiye'de sandık toplum tarafından hala önemsenmektedir.
altmış sekiz kuşağından olan halamların oğulları vardı. sağ- sol kavgalarının olduğu dönemlerde üniversite bitirmişlerdi, şükürler olsun ki sağ salim.
ozamanki ideolojilerde demirel, ecevit, türkeş ve erbakan vardı. öğrenci gençlik, bunlardan birine kaymak zorundaydı, yoksa tutunamazdı.
sonra sular duruldu, yıllar geçti. siyasilerin beyinleri değişti, ne demirel eski demirel' di, ne ecevit eski ecevit, ne türkeş eski türkeş, ne de erbakan eski erbakan' dı. herkes zamana ayak uydurmaya başlamıştı.
yine bir seçim zamanıydı, abimler yataklarından kalkıp oy kullanmaya dahi gitmemişlerdi, öğrendim sonra böyle olduğunu. neden diye sordum, dünya görüşümü yansıtan hiç bir parti yok abim, gerek görmedim dedi.
düşündüm sonra, o' na göre geçmişte, o kıran kırana olan kavgalarda mı oy kullanmak daha değerliydi?
sanki ellerini ayaklarını çekmişlerdi.
o zamanlar yataklarından kalkıp gitmeyen abimler, şimdi muhtarlığa oy pusulalarını almaya dahi, zahmet edip gitmiyorlar. günümüzde makbul gören partiler onlara haz vermiyor olmuş.
evet siyasi bir duruş olarak oy vermemeyi yeğlemişler. **
öncelikle şunu söyleyelim tabi ki oy kullanmak kadar kullanmamak gibi de hakkınız var. ama bilinçli olmayıpta, moda olmasından korktugum eylemsizlik gibi görünen bir eylem.
hani güzel türkiye'm de rastlıyoruz bazen böyle şeylere bir rüzgara kapılıp bazı şeylerin moda haline dönüşmesine.oy vermemeyi de marifet sanıp, öyle bir rüzgar peşinde sürüklenipte gidilmez inş.
haa gerçekten bilinçli bir şekilde ben bütün partilerin propagandalarını, izledigi politikaları kimin ne yaptıgını biliyorum ve bu nedenle de hiçbirini begenmiyorum, hiçbir vebal altına girmek istemiyorum v.s diyen varsa tabi ki birşey diyemem.sonuçta oy kullanmak kadar kullanmamk gibi de hakkınız var...***
bir siyasi görüş olarak oyunu verme anne oyuna gelme annedir,
gösterge olarak ise aylaklıkla bohemlik arasındaki durumdur.
siyasi partilerin hepsini bilip yok abicim bana uymuyor bunların hiçbiri de diyebiliriz.
oy vermekte ayıp değil, kararsız kalmakta.
ama herşeyin cılkının çıktığı,
sözüm ona b planlı bu dünyada,
ya herru ya merru arasında,
kalmak istemeyiz aslında.
cumhurbaşkanlığı seçimi. üçüde görüşümü yansıtmıyor vermedim.Gelip en yakın hangisi ise ona verseydin demeyin hepsi uzak. Zaten 1.5 milyon kişi oy vermemişti.Bence bu araştırılmalı.
