günümüzde ölmeye yüz tutan komşuluk ilişkilerinin önemini bize tekrar hatırlatan hadiselerdir.
yer:ankara batıkentte bir site
kahramanlar: pvm, meraklı fenni polis amca, 3 yarma
olay:
sıcak bir ağustos günüdür. sabah evden çıkan bendeniz akşama kadar çeşitli yorucu etkinliğin ardından son olarak da halı saha maçı yapıp eve dönecektim. maç bitti evime yaklaşık 600-700 metre olan halı sahadan çıkıp yavaş yavaş yürümeye başladım. yürürken tek hayalini kurduğum şey ise duşumu alıp bir damacana su içtikten sonra ayaklarımı uzatıp film izlemekti evde kimse olmaması da bana ayrıca huzur veriyordu. markete uğradım kolamı ve cipsimi aldıktan sonra site sınırlarından içeri girdim. güneş yeni batmıştı. sıcak havanın ve yorgunluğun etkisiyle kendimi bahçeden içeri atıp kapının önüne geldim, anahtarı deliğe soktum ama girmiyordu. bir daha denedim. yine, bir daha bir daha derken olmadı ve acı gerçekle o an yüzleştim. kapının arkasında anahtar vardı ve dışardan sokulan anahtar içeri bir türlü girmemekteydi dolayısıyla da yapılacak hiçbir şey yoktu. o sırada ben hayallerimin suya düştüğüne mi yanayım yoksa mal gibi kapıda kaldığıma mı yanayım bilemezken kapıyı bir hayli ittirip zorlamaya başladım daha sonra cama vurmaya falan da başlayınca bir hayli ses yapmış olmalıyım ki karşı evdeki ailenin ziyarete gelmiş olan büyükbabası camdan beni gördü. ben de onu görmeme rağmen kapıya ve cama şiddet uygulamaya devam ettim bunun üzerine eline telefon alan amca fark ettirmeden perdenin arasından beni incelemeye başladı. ben de nasılsa beni tanır diye el kol hareketleri yapıp durumu anlatmaya çalışırken amca korkmuş olacak ki perdeyi kapatıp içeri kaçtı. daha sonra perde arkasından dikizlemesini sürdüren amca benden zarar gelmeyeceğini anlamış galiba camdan kafasını çıkartarak seyrini sürdürdü. daha sonra ben bir ümit evin arka kapısını da zorlamaya karar verdim ve bahçeyi dolanarak evin arka kapısına gittim orada da resmen kapılarla ilişkiye girdikten sonra çaresiz bir şekilde dizlerimin üstüne çökmüş kaderime isyan ederken karşı evden beni dikizleyen amca geldi yine elinde telefonla. içimden herhalde fenni polis lan bu herif derken. amcanın sert çıkışıyla karşılaştım:
a: utanmıyor musun lan elalemin evine girmeye çalışmaya?
pvm: dayı ne diyorsun sen? ne evi ne girmesi, ne çalışması?
a: lan bir de gencecik delikanlısın git çalışsana. bak dur arıyorum polisi.
pvm: (götü tutuşmuş bir şekilde) dayı dur ne araması bir dakika sen yanlış anladın. bir dinle hele.
a: ne dinleyeceğim be.
pvm: dayı bak ben bu evde oturuyorum. maçtan geldim kapıda kaldım vs. vs. hem sen ahmet abinin babası değil misin?
a: (amca durumu anladı ve babacan bir tavırla) evet öyleyim. ya oğlum kusura bakma ben şey sandıydım.
olayı bir kez daha tüm ayrıntıyla amcaya anlattıktan sonra amcanın önerisi şudur: bir anneni falan arasan belki de arka kapının anahtarı vardır onda. hay aklıma tüküreyim lan ben niye bunu düşünemedim derken annemi aradım ve gerçekten de onda arka kapının anahtarı varmış. annemin bana beklememi, 1 saate kadar geleceğini söylemesinin ardından tekrar ön kapıya geçtim ve kapıya son bir yükleniş daha yaparken az önceki amcanın bitişiğine yeni taşınan(2-3 gün oldu) erkek kardeşler arabadan indi ve bir anda üzerime üzerime geldi. hemen mahallenin güvenliğinden sorumlu mahalle delikanlıları hüviyetine bürünen 3 yarma ile biraz tartıştıktan sonra yine sesleri duyan amca geldi ve beni yarmaların elinden kurtardı ve kendi evine davet etti. benim de yorgun bünyem daha fazla dayanamadı ve kabul etti teklifi. aradan kısa bir süre geçtikten sonra annem geldi ve arka kapıdan eve girdik. eve girer girmez daha fazla maceraya katlanamayacak olan ben kolydı, filmdi, cipsti, suydu hepsini bırakıp kendimi duşa attım ve akabinde de yatağıma yatar yatmaz uyumuşum. ne umuyordum ne buldum ama buna da şükür az daha yarmalar kan çekecekti valla dayı imdadıma yetişmeseydi.
üst kattaki komşu çocuğunun sabahın 5'de koşmaya başlaması. bir gün, bu yazarınızı "komşu çocuğunu gebertti" diye gazetelerin 3. sayfasında okursanız şaşırmayın sözlük site sakinleri. milletin veledini çekmek zorundamıyız yav?
limon istemek için karşı komsunuzun kapısını caldıgınızda cıkan adamın üzerinde bornoz olan kıllı mıllı,altın kolyeli bi adam olması.ha bıyıkları da unutmayaym.akabinde limonu katmadan önce kapının sıkıca kilitlenmesi
(bkz: Allah korudu)