bir siirin izini surmek

entry1 galeri0
    ?.
  1. ustaca başlamıştık aşka
    bir yanımızda genç ağaçlar
    bir yanımızda alkış kokan elleriyle insanlar
    biraz daha arasaydık
    kendi başına üşüyen o ağustosu da bulurduk

    senin fal kaldırmayan avuçların var
    senin kırmızı şaraba alışkın dudakların
    ve kapılardan önce vardığın insanlar
    benimse üşüyen ellerin için sadece cebim

    seni bir gün sokak lambaları ürkek toplanınca
    necatibeye
    kapı aralığı gözlere sahip insanlar olsa da yanında
    haritalara sığmadığı için unutulan o ırmağa
    götüreceğim

    seni bir gün ucuz eşyaların satıldığı bir pazarda
    kargaşaya alışık olmayan gözlerinle
    seni bir gün yağmurda yalnız gezinirken
    kısacık saçlarından tutup
    dudaklarından öpeceğim

    şeker tadında bir hüzün bırakarak gidiyorsun
    çünkü alışkanlıklarına yetecek büyüklükte bir
    evin
    ve dudaklarında bir başkasının dudak izleri var

    bu şehrin beklenmedik yerlerine trafik ışıkları
    konmuş
    seni aramaya kalkışsam
    kaldırımları insanlar
    caddeleri arabalar kaplar
    seni ihtiyar ve saati olan adamlara
    ya da bakirelik çılgınlığına tutulmuş kadınlara
    sorsam
    karanlığı geçince az ötede gördüklerini
    söyleyeceklerdi
    çünkü onlar sadece büyük kavşakları
    eski sinemaları
    bir de randevularına erken gitmeyi bilirler

    çınarlar yapraklarını döküyor dökme isteğinden
    kumrular sokağında sıradan bir kadın aşktan söz
    ediyor
    sözcükleri eski bir alışkanlık bildiğinden
    omzumda bir el azar azar büyüyor
    ne gitmeleri biliyorum ne kalmaları
    gecede bir şiirin izini sürüyorum
    artık hüznü ustaca yaşamanın zamanı

    yahya kemal beyatlı
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük