ankara'nın perdelerimizin ardından vuran iğrenç bir ışığı olurdu bilirsin. senin yine "ankara'nın amına koyayım" dediğin sabit döngüsel süreçlerden birisi.senin kadınlığın çıkardı ön plana, rakı masamızın loşluğunu titreten. sen daha ön planda olmalıydın; daha sabahtan planını yaptığımız rakı dan ve masasından. rakı mezesi kıvırcığı kıskanan kadınım.. seni meze olarak görmediğim için överdim yaptığın çoban salatını ve yaptığım humus'u..
sevişmelerimiz.. yorulmalarımız.. kavgalarımız.. senin kıskançlık krizlerin.. ben yine de her zaman.. senin krizlerinde sana ait bir yerde uyumak için savaştım.. ismimden müsamma...