televizyonda hepimiz izliyoruz. şimdi hiç öyle evlilik programlarını izlemedim demeyin. sadece evlilik programlarının isimleri ile sözlükte arama yaptığınızda yüzlerce belki de binlerce entry ile karşılaşıyoruz. sen izlemiyorsan ben izlemiyorsam kim yazıyor arkadaş bu yazıları? hani eskiden reytingi çok umursarlardı. bu program aslında evinde malum aletten olanlara bir şeyler veriliyor onlar da izliyor denildi. peki şimdi nette bu programlar hakkında yazı yazılması da mı para karşılığı? eğer bazı entel havalarınız gereken seviyelere indiyse asıl konuya geçelim.
bu tarz programlara katılan insanları görüyorsunuz. ilk hedef parası olan birine yamanmak. bunu ben parası olan birine yamanmak istiyorum diyerek göstermiyorlar onun yerine arayan taliplere neyin var evin? araban? sen kim oluyorsun da benim gibi bu programın en ünlü şahsiyetini evin araban olmadan arıyorsun. kendini ne sanıyorsun? diyenleri bile var.
hepiniz farkındasınız aslında insanların sadece maddiyata önem verdiklerinin. hiç "ben aşkımı çok seviyorum amaa" demeyin. çoğunuz üniversitede okuyan insanlarsınız. sevgilerinizi düşünün bakalım. ne okuyor? siz onunla neden onunla berabersiniz? öyle ben onu seviyorum amaa değilmiş değil mi? kısa sürecek bir ilişki olduğunun farkındaysanız farklı bölümlerden olabilir ama evlenmeyi düşünebileceğiniz uzun süreli ilişkinizden bahsediyorum şu an. bakın kendisine şöyle. ne okuyor? ya hukuk, ya tıp ya da bazı mühendislikler. acaba neden? gerçekten siz onu o olduğu için mi seviyorsunuz? yoksa geleceğinin farkında olduğunuzdan mı evlenmeyi düşünüyorsunuz? siz ne kadar iğrenç bir kişiliğe sahip olduğunuzun farkında değilsiniz değil mi?
aaa tamam sevgilim bu bölümlerde okumuyor ohh ben tam tersinin ispatıyım lan mı diyorsunuz? hadi bakalım o adamın ailesine bakalım. aaa baksana babasının ne kadar da çok parası var. cidden sen onu sevdiğini mi düşünüyorsun? seviyorsun yani öyle mi? o romantik komedi filmlerindeki gibi bir aşkınızın olduğunu iddia edeceksin şimdi değil mi? merak etme seni de tanıyorum o sevdiğin babası paralı arkadaşını da.
şimdi düşünmen gereken şey şu. sen ne kadar kişiliksiz bir insansın? bunu cidden düşünmelisin. sırf hayatın kurtulsun diye düşündüğün için ömrün boyunca parayla satın alınmış yalandan bir hayat sürmeyecek misin? her ihtiyacını anında alabileceksin mesela ama o vitrinde gördüğün elbiseyi alabilmek için para biriktirerek almandaki hazzı yaşacak mısın? yok yok böyle konular senin kafana girmez ki. senin zaten derdin ne kişilik sahibi olmak ne de haz almak. senin istediğin sahip olmak. o kadar maddiyatçı bir insansın ki yüzüne tükürsem acaba bunu şişeleyip satabilir miyim? diye düşünmeye başlarsın.
heh bir de senin zengin türün var ya. hadi ona da bir bakalım. bunlar maddiyata tapmıyorlar mı? hayır onlar insanları satın almaya tapıyorlar. yani parası olacak veya parası olan kişiyle evlenmek isteyenlerin de sebebi aslında bu insanlardan olmak ama olamazlar hiç bir zaman. neden mi? çünkü, kendini o insana parası için sattın sen. onun himayesindesin artık. kendini özgür mü sanıyorsun? benden 200 tane fazladan ayakkabıya sahip olmanla mı özgür oldun? yoksa bir zamanlar seninde içinde bulunduğun para için kendini satan insanları satın almayı mı özgürlük sanıyorsun? yok sen özgür değilsin. sen artık bir malsın. o parası babadan gelme insana bakınca da en çok ona üzülüyorum lan. düşünsene hayatın boyunca her istediğin elinin altında. merak etmek yok. hayalini uzun uzun kurmak yok. çünkü hayal ettiğinde veya hayalini kurduğunda elinin altına geliyor bunlar. dolayısıyla elde etmenin vereceği bir haz da yok. o da ne yapsın? bir şeylerin onu zorlamasını istiyor. kendini insan satın almaya alıştırıyor. kimini satın alıyor kimi ise onun parasından değerli bir kişiliğe sahip. öyle mi acaba gerçekten? yoksa yetersiz mi paralı babasının paraları? üzerine düşünmek lazım tabii ki ben sadece soruyorum.
tanım: hiç kimsenin "benim sevgilim olsun" demeyeceği sevgili adayıdır.