türk toplumunun eksikliklerinden biridir..çok az sayıda sanatçı siyasi görüşleri söyleme cesaretinde bulunuyor..kitlesini kaybetme korkusuyla apolitik, yavşakça bir duruş sergiliyorlar...oysaki toplumun aydın kesimi olarak kabul edilen sanatçılar toplumun bilinçlenmesinde önemli rol oynayabilirler...bahsettiklerim iktidar yalakası 3-5 çakal değil, eğitim seviyesi yüksek, kültürlü, aydın, gerçek sanatçılar..tiyatrocular, ressamlar, mimarlar, müzik market köpekleri değil gerçek müzisyenler..
siyaset herkesin yapması gereken bir şey dir. hele de sanatçı gözüyle bakılan bir kişi için. ama buradaki tutumu sanatçının particiliğe gidiyorsa sorun orada olur.
edit: birşey ayrı yazılıyormuş, bunu da öğrendik, buradan beni uyaran cokacayipsey a teşekkürler
burada sanat nedir veya sanatçı kimdir tartışmasına girmek istemiyorum, kavramsal olarak bilincimizde yarattığımız gerçekten sanat icraa edebilen kişilerden bahsettiğimizi düşünerek diyebilirim ki sanatçı kişilerin aydın, dünya görüşü halktan bir nebze üstün olan kişiler olduğu için bu eylemleri pekala normaldir. sanatçı kişisi gerek halkı ve siyasileri analiz etme yeteneği, gerekse bilgi birikimiyle doğruları daha net görebilir ve gördüğü doğruların yakın olduğu siyasi ideloji veya partinin propagandasını yapabilir.
aksine ve tam mansıyla kendisine yakıştırılan kalıba oturmuş insanların yapması gerekendir.
bugün memlekette maymunlar bile siyaset yaparken ve sen bu yapılanlarla idare edilirken her şey hoş güzel ve yerinde ama sanatçı ya da akademisyen ne bileyim iş adamı siyaset yapınca tukaka. kişi işin ehli olduğu sürece her işi yapsındır.
işin ehli olduğu sürece, diyecek adam gibi lafı olduğu sürece, verdiği sözü tuttuğu sürece ve ülkesine yararı olduğu sürece herkes siyaset yapmalı, yapmalı çünkü meydan maymunlara kalmamalı.
ateist, çağdaş denilen yavşaklara serbest gerisine ise yasaktır. geri kalanlar iktidar yalakası diye yaftalanır ve görüşleri sanatçılığa yakıştırılmaz. türkiye'de sanatçı olmanın yolu sanattan geçmez. aynı şekilde gazetecilik de öyle.
edit: bıktım bu insan hakları ihlallerinden. şu ülkeye adam gibi anayasasına insan hakları yazılsa da bu kadar faşistçe benim adamım sanatçıdır konuşur, senin adamının sanatına sokuyum, konuşmaya hakkı yoktur iddiaları bitse. hatta bu iddiaları yapanlar ibreti alem için asılsa. asılmasını isteyeyim ki insan hakları akıllarına gelir belki... gerçi onlar bunu da hükümetin oyunu zannederler. ne bilsinler insan haklarını çiğnemenin, darbelerle demokrasiyi devirmenin suç olduğunu... bilmezler çünkü onlar çağdaş. çağdaş adamın insan hakları umurunda olduğunu iddia edebilen bir tane erkek çıkamaz... biri ben çağdaşım diyorsa bilin ki faşisttir. düşmanı olarak cahil bir kitle görür ve onu ezip yok etmek ister.
çocuk hakları bildirgesi 12 madde:
--spoiler--
Madde 12:
1. Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.
--spoiler--
aihs madde 9 ve 10
--spoiler--
Madde 9 Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü
1. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
2. Din veya inancını açıklama özgürlüğü ancak kamu güvenliğinin, kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir.
Madde 10 ifade özgürlüğü
1. Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.
2. Görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.
--spoiler--
yapmaması kadar normal olan bir durum insanlara ne yapıcağını söylemekten hiç sıkılmıyoruz amerikada sanatçılar partileri için para ve oy toplarken onlarda olmayan tartışma çeşidi.
kimsenin sanatçılığını sorgulayamam. her insanın kendine göre sanat ve sanatçı anlayışı vardır. fakat bu ülkede bir insan çağdaşım diyorsa bu ülkede sanatçı veya gazeteci olması kolay. diğerlerinin sanatçılığı sorgulanır. ama çağdaşım diyenlerin çoğunluğunun insan haklarından habersiz olduğunu vurgulayayım.
sezen aksu sanatçı değil mi? bir çok kişi referandum sürecinden sonra sanatçılığını sorgulamaya başladı da...
benim için sanatçı olmak farklı şey. insanlara önder olacaksın, onlara örnek olacaksın. başkalarını ezip onlara "vatan haini" diyen bir sanatçının benim açımdan santçılığı yoktur, belki yaptığı işte yeteneği vardır. sanatçılar yeni ufuklar açar, geçmişi sorgular, geleceğe bir toplumu taşımakla görevlidirler.
Sanatın konusu herşeydir. Eğer sanatçının bireysel olarak bir sorunsalı varsa (ki her bireyin vardır) bunu dile getirmesi son derece önemlidir. Siyaset sanatta her zaman olmuştur.
Sünyada bu kadar pislik bir şeyin sanatın eleştiri oklarına maruz kalmaması beklenilemezdi zaten.
Yoksa ne (!) Sanatçı oturup sadece çiçek ya da böcek mi resmetsin ?!?!
