gördüğünüz en son şeyi hatırlamaya çalışmak , rüyada olduğunuzu sanmanız ama bariz gerçekliğin içinde oluşunuz , karanlıktan başka bir renk olmaması ve zamanlarda rüyaların da rengini kaybedip seslere dönüşmesi...
1996 yılında rahmetli büyükbabamın yaşadığı durumdu.
daha önceleri de bir kaç defa gözleri görmemişti ama o son gözünün kapanmasıyla dünya onun için karanlığa bürünmüştü. bir sabah gözlerim görmüyor dediğini hala hatırlar ve duyar gibi olur hüzünlenirim. aynı odada yatıyorduk. ben babaannemle, kardeşim büyükbabamla. o sabah büyükbabamın feryat etmeyen fakat yardım bekleyen sesi üzerine annemler, babamlar odaya toplanmıştı. hiç bir zaman gözlerinin kapalı oluşundan duyduğu üzüntüyle bir isyan ettiğini duymadım. gözlerinin kapanışını çok doğal bir olaymış gibi karşılamıştı. sadece ara ara bizi görmek istediğini anlıyordum. onu da pek sözle belli etmezdi. 19 yıl gözleri kapalı bir halde yaşadı. babamın yerli yersiz bağırmalarına karşı bizim tek savunucumuzdu. kardeşimle beni çok severdi rahmetli. bizde onu çok severdik. şimdi mezarında uyuyor ve ben ayda yılda bir ziyaretine gidiyorum. rahmet olsun, allah'ın günahlarını affetsin.