sahurumu yapıp tekrar yatağımın yolunu tuttuğumda anlamıştım garip bir şeyler olacağını. bir üşüme geldi böyle. annemden yorgan istedim ve zorla da olsa uyudum.
sabah ne olduğunu anlamaya fırsat bile bulamadan, zangır zangır titreyerek uyandım. bir yandan da soğuk terler boşalıyordu şakaklarımdan. ağzımdan köpükler fışkırıyordu. tanrım, bana neler oluyordu?
değişik sesler çıkartıp değişik akrobatik hareketler yapıyormuşum. kendimde değildim hatırlamıyorum. bütün ev halkı uyanmış. babamın 20 yıl sonra başımı okşamasıyla kendime geldim. bu sevgi çemberine annem de katıldı. üçümüz mutluluğun daniskası diyebileceğim bir kıvama gelmiştik ki...
zigon sehpanın üstünde duran iki kelime zihnimin derinliklerinde sörf yaptırdı bana : "... kürt açılımı ..."
bu iki kelimenin beynimde uyandırdığı etkiyi tarif edebilmem mümkün değil. aysbergdi iki kelime ama ben bu aysbergin denizin altındaki kısmını da görebiliyordum. paylaşma yetkim var mı bilemiyorum.
"kapıları kilitli tutun, pencerelerden uzak durun" dedim anneme bakarak. sonra babama dönüp "buna ihtiyacın olabilir, emniyeti açık" diyerek makinayı verdim.
"peki" dedi annem. "akşam gelirken sıcak pide almayı unutma"
babam da "su faturasının son ödeme tarihi bugündü galiba, ödeyiver" dedi.
...
şunu unutmAyın dostlar; sevgi çok önemli, gerçekten.