Gördüm gölgeni bir akşam üzeri, sesini dinledi kalbim,
yalnızdın, düşüncesizdin, akşam gibiydin,
yolundan gidiyordu uzak uzak gözlerim,
çağıran adımlarında kendimi unutuvermişim.
sonra gözlerimde bir ağırlık, derken başım,
başımın ağırlığından sırtım üzeri düşmüşüm,
gökyüzü lacivert, başım yük gemisi,
kımıldayamamışım yerimden, sen gitmişsin.
kalbim parçalanmış, sesim duyulmamış,
akşamın içinde yürüyen akşamlar gibi,
yine gece olmuşsun sevgilim bensiz.
bir anda geldi. naçizane.
sevdiğim sözlük kızına armağan olsun.
şu kadar yıldır herhangi birini tanımadığım için ortaya atıyorum. maksat şiir ise zaten kime gittiğinin önemi yok.
Ben jiletin öteki yanına yatıyorum sana iyi geceler
Puhuların üstünden gece vardiyaları ve rıhtım görülüyor
Üstündeki kan kokusu bütün cesetleri buraya çekecek
Öyle şehvetli ki dudaklarını saran atmosfer
Diplerine kömür çökmüş tırnaklarıyla küçük serseriler
Senin ellerinden kabusun matarasını kapacak ve
içindeki sessizliği içecekler
Ben hüznün öteki yanına yatıyorum sana iyi geceler
Son tartışmamız olsun bu yoksa beni öldürecekler
Usulca akan bir gözyaşı gibi sevişelim de biraz, eğer
istersen,
Çok uzun yolları aydınlatan benzin istasyonları gibi
Uykusuzluğumuzu gölgelesin alkolün dövdüğü saatler
Bak, yatakta ikimiz de ağlıyoruz; meselemiz malum, aşk
Üst kattaki komşu yine çocuklara su veriyordur
Haplar da kayboldu, esrar da, bileklerimizdeki kesikler de
Havaya bir kuş at, ben onu yerdeki gözlerimle vuracağım
Dudakların ne ki, olsa olsa şurdan üç beş adım
Ben mezarın öteki yanına yatacağım sana iyi geceler
Aramıza bir hançer bırakacağım, belki küflü bir hançer
Onun küfüyle paslanırken gizli saklı yalnızlığımız
Rüyamıza giren prensler
içimizdeki mutsuzluğu içecekler
Ben intiharın öteki yanına yatıyorum sana iyi geceler
Nazlanma bu kadar.
Kapat gözlerini bırak.
Bir makas alayım yanağından.
Susadım yangınlardayım.
izin ver kana kana içeyim,
O güzelim pınarından.
Al beni bu gece koynuna,
Kısılsın gözlerin,
Dudaklarında hezeyan.
Mırıltılarla dursun zaman.
Titremelerle bitmeyen bir heyecan.
Sen bende, ben sende.
Bu gece sabaha kadar.
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
sen beni görmedin görmedin
kapıları çaldım adını sordum
söylemediler öğrenemedim
seni ben kallavi sokağı'nda gördüm
bir daha görmedim bilmedim
belma sebil adını yakıştırdım
aklıma geldikçe her sefer
gözlerinin mavisini bitirdim
saçlarının siyahına başladım
kallavi sokağı'nda güvercinler
benim karanlık istanbul'um
bir esnaf kahvesine oturdum
belma sebil ya geçti ya geçer
rüzgarını içime doldururum
kallavi sokağı'nda güvercinler
bunca yıl sönmemiş umudum
nisan değilse mayıs
perşembe değilse pazar
ben belma sebil'i bulurum.
Azm-ü hamam edelim,sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu,rahat etsin cism-ü can..
Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü,hatem-i zer drahşan..
***
Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan..
***
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan..
***
Salınarak giderken arkandan ben sokam,
Ard eteğin beline,olmasın çamur aman..
***
Kulaklarından tutam,dibine kadar sokam,
Sahtiyandan çizmeyi,olasın yola revan..
***
Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına,hançerimi nagehan..
***
Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman..
***
Herkeze vermektesin,birde bana versene
Avuç avuç altını,olsun kulun şaduman..
***
Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...
Bedri rahmi şöyle seslenir biricik sevdiği mari'ye;
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Agaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.
Henüz tanışmadık, belki hiç tanışamayız
Belki iki bin yirmi dörtte görürsün entry'mi.
Tahminen orta boylu olduğunu düşünen
Minyon bir hanımsın, avuçlarını hep yıkayan...
Beni de cesaretin karşılığını hep verir bilirler.
Agresifçe değil...
Sıkıntılarım da güneşte yetişmediği gibi
Günyüzüne çıkarsam da pek bitecek cinsten değil.
Belki umursamıyorum pek hayatı,
Su çıkarmak için taşı sıkmak gerekli değil,
Ama seversin yani beni, kulağım az kesik değil.
Katlanarak her an katlanarak
From zero Fero hero bro şakkadanak
Before trap vakit geçerdi hep sallanarak (trap)
Geriye dön bak deme lan bakamam (let's go)
Rakama değil lan adama feat ver
Fero da girince yanıyo beatler
Beni de bi' ince seviyo kitlem
Darlama buradan bi' siktir git len!
Basını, tizini, midini bilmem
Heceler geçerim, alayı dinler
Hedefi seçerim, elimde pimler
Bi' günde çıkarım, bi' ömür inmem
ivmem yükselir inmem
Şarkılarım fıtık gibi kulaklarda nüksedip inler
Piller bitmedi birden (yok yok)
Trenime bin nigga korkma demirden
Bozkurtça baktım sana yaktın beni asena
Turana yolculukta eşim ol sen asena
Vur beni gözlerinle yak beni sözlerinle
Canım koydum yoluna sık bir kurşun asena
Kızımız devlet kursun oğlumuz ordu olsun
Öyle bir nesil ver ki türk yurdu turan olsun
Vur beni sözlerinle yak beni sözlerinle
Canım koydum yoluna sık bir kurşun asena.
Hangisinin ihtiyacı varsa onun olsun, özele yazmaya gerek yok:
"
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum."
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
kanatların çırpındığı kadar hafif...
Kalbinin attığı kadar canlısın
gözlerin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
nefret ettiklerin kadar kötü.
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
karşındakinin gördüğüdür rengin...
Yaşadıklarını kâr sayma
yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar
yaşarsan
yaşa,
sevdiğin kadardır ömrün...
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma her şeyi, sevdiğin kadar
sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin...
işte budur
hayat!
işte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar
yaşarsın
bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutursun...
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
kuşlar ötebildiği kadar sevimli
bebek ağladığı kadar bebektir
ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
SEVDiĞiN
KADAR
SEViLiRSiN.
kadim arkadaşlarıma...
duy beni yazılmış ve yazılacak olan bütün hikayelerin kadın kahramanları.
bütün o yaşanmış ve yazılmış olan,
bütün o yaşanmamış ve yazılmamış olan
hikâyelerin kadın kahramanları.
kadınlar ve kızlar,
dişil ve doğurgan,
duygusal ve duyarlı olan.
eril olmayan yani,
fethetmeyi değil fethedilmeyi bekleyen kale, daima.
gecenin karanlık koynunda kapılarını açan kent,en fazla
en fazla bir sandalı koynuna alan deniz.
durağan
ve çaresiz
ve lekesiz
ve temiz tertemiz.
adı tarihe geçmiş ve geçecek
dişil ve doğurgan,
kadın ve kız olan yani ki
yani ki bütün hikâyelerin baş kahramanı olan.
dünyanın çevresinde döndüğü asıl güneş, çağların gerçek sahibi, gerçek yazıcısı tarihin,
bir anda en güçlü hükümdarları yerle bir kılan
en güçlü kumandanları köle, en zelil köleleri hükümdar kılan,
tutsakları en derin aydınlıkta hür, hür olanı en koyu karanlıkta tutsak kılan,
hükümsüzü birden bire hükümlüye çeviren,
hükümlüyü birden hükümsüz eden.
geçer akçeleri geçmeze, geçmez akçeleri geçere dönüştüren saklı ve gizli el.
ama güçsüz,
çünkü daima ödeyen ve ödenen bedel.
Nick vermeme gerek yok herhalde malumun ilanı neticede.
Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan.