zaman, böyle anılarla, tatlı bir biçimde zehirlenerek geçiyordu moru ve bazen acı acı düşünüyorum ölüm paniğine tutulup ruhunu sağlama alacak zaman bulamamıştır siyahı. Bu ikisi. Ama mor çok gizli, açıkça söylemek gerekirse mor hiçbir şeyim yok ama moru seviyorum ama mor renk olamıyorum.
Bir gun,
mavi Monte carlo selender sigara kutusunun icindeki parliament mavisi folyolu kagidi yipratmadan cikardim. Sonra suyun icinde biraz bekletip ince kagitla sifir incelikteki folyoyu birbirinden ayirdim. Elimde sadece folyo kaldi.( Zaten o kagitla da ornegin bulundugun yerde sigara kagidi yoksa o kullanilabiliyor)
Velhasil...
O parliament mavi folyoyu cakmaga yaklastirdim.. oyle bi renk yakaladim ki. Hapishanedeydim. Hani dedim disarida olsam bu cigaraligi donmek icin rizla, carsaf falan kullanirdim.
Yani, o kagidi hapishane disinda hic bir yerde o folyodan ayirip cakmagi tutmazdim. Ve o rengi de gormezdim..
Bunun olasiligi kesinlikle yoktu. Dunyanin en berbat yerinde dunyanin en guzel rengini yakaladim.
Yanarken petrolun mavisinden kirmizinin en vahsisine bir renk cikiyor.
Tabi o yaktigim folyoya tarih atip defterimin arasina koydum. Resmi atarim renkler duruyor biraz ama o renkleri gormek isteyen o folyoyu yakmali.
Kırmızı. Ama bir araba olsaydim siyah renk araba olurdum. Ama bir kitap olsaydim siyah renk olurdum. Ama bir telefon olsaydim beyaz renk olurdum. Ama bir ayakkabı olsaydim lacivert olurdum. Ama bir masa olsaydim kahverengi olurdum. Ama bir takım olsaydim sarı kırmızı olurdum.
Böyle saçma anketler olduğu sürece hersey olur bizden aq malları.