günümüz türkiyesi öğretilerindendir. yasa çıkartmanın sadece elini kaldırıp indirmekten ibaret olmadığının, 'kabul edenler kabul etmeyenler, kabul edilmiştir' demek kadar basit olmadığının, bir evet bir de hayır ihtimali olan bir oylamanın çok fazla sonuç doğurabileceğinin bir göstergesidir.
demokratikleşmeyi, özgürlüğü 'aydın görüş'leri zapturapt altına alıp, müebbet hapis ile yargılanan sicili temizlik kavramıyla uzaktan yakından alakalı olmayan insanları serbestliğe kavuşturup, suç ile aralarına giren engelleri yıkmak sananların yol açtığı bir mevzudur bu.
dün şu ve ya bu şekilde yürürlüğe girmesini sağladığın bir yasa yarın bir alışveriş merkezinde patlayan bomba ve bedeninden ayrılan bir uzuv olarak geri dönebilecektir böylelikle sana. akılcı bir takas. fakat kafası rahat olmalıdır insanımın zira çok tehlikeli, kırmızı bültenle aranan ve çok keskin uçlu kalemlere sahip olduğu düşünülen birkaç gazeteci, rektör, yazar gözetim altındadır. etrafında çevrili duvarları aşmazlarsa eğer * kendilerinden gelecek sıkıntılar hali hazırda engellenmiş durumdadır.
sözde avrupa birliği'nin önerileri doğrultusunda avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde çıkan bir yasa ile insanları boğarak öldürüp oraya buraya gömen ve mahkemede 'hiç de pişman değilim' diyen fikri zarar eylemlerin başrol oyuncuları salı verildi. mesele oy avcılığı değildi tabi. gösterileni değil gizleneni görmek lazım. sonuç olarak bu salıverilmelerin yargıtay'ın suçu olduğu empoze edilmeye çalışıldı. böylelikle 'bu kurum işlev görmüyor yauu' deyip her şekilde bir revizyona gidilebilecekti, nitekim gidilecek de. gözüken o. bu sırada muhalefet partilerinin üyelerinin de 'gözümüzden kaçmış' demesi de bu ülkede 'boş beleş' insan olmanın ne kadar kıymetli ve geri dönüşleri olan bir unsur olduğunu gözler önüne sermiştir.
öğrenciye gelince tazyikli su, terör örgütü liderine gelince açıl susam açıl, rektöre gelince 'öcüsün sen', çete liderine gelince 'adalet hiç adil değil çıkabilirsiniz'. hedefe giden yolda her yol mübahtır da bombanın pimini çektin mi kimin elinde patlayacağı hiç belli olmaz. gerçi bu hamleler doğru olsa gerek. e ne demişler atalarımız 'kalem kılıçtan keskindir'.