Doc.Dr Maya Arkon un yapmis oldugu tespit
--spoiler--
Güvenlik ve Terör Uzmanı Doç. Dr. Maya Arakon, Kürt sorununun çözümsüz
kalmasında ekonomik ve siyasi rantın etkili olduğunu söyledi.
Arakon,
"Kürt sorunu Türkiye'nin aşil topuğudur. isteyen herkes burdan
vurabilir. Ama bir gün Teşvikiye Camii'nden bir cenaze kalkarsa, bir
işadamı, bir paşanın oğlu ölürse, bakın terör duruyor mu durmuyor mu
görürüz" dedi.
Yenişafak muhabiri Murat Aksoy, ingiltere'de iRA, ispanya'da
ETA ve Fransa'da Korsika sorunlarının yakından bilen bir isimle
Yeditepe Üniversitesi'nden Terör ve Güvenlik Stratejileri Uzmanı Doç.
Dr. Maya Arakon ile PKK saldırılarını ve çözüm önerilerini konuştu.
Arakon birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. işte O röportaj:
Bu şiddet ortamında nereden başlanır söze bilmiyorum...
30 yıldır Türkiye olarak terörün içindeyiz. Gözümüzü olaysız
açtığımız olmuyor. Ülkede sadece terör değil, daimi bir kriz hali var.
Gazetelere, televizyonlara baktığınızda her gün başka bir olay
görüyoruz. Artık toplumun bunu taşıyacak hali kalmadı. Bardak taştı
artık. Sadece terör değil, toplumda öyle bir gerginlik var ki, trafikte
bile insanlar birbirlerini öldürüyorlar. Kız meselesi bile Türk-Kürt
çatışmasına dönüşüyor. Geçen bir mail geldi şöyle; "Siirtliyim,
sevdiğim kız Türk, Kürt olduğum için kızı vermiyorlar" diye yazıyor. Bu
noktaya gelindi artık. Yıllardır bizi kandırdılar, şovenist biçimde
hazırladılar bugünlere. Militarist politikalar uygulandı, muhalif
sesler susturuldu, resmi ideoloji dışında hiç kimseye göz açtırılmadı.
Nihayetinde öyle fanatik, öyle cahil, bilgisiz bir toplum ortaya çıktı
ki, sahip olduğu fanatizm yüzünden son derece cüretkâr bir toplum
olduk. Bu toplum, hukuksuzluk üzerine inşa edilmiş bir sistem üzerinde
ilerliyor. Yargının, ordunun durumunu görüyorsunuz. Güvenecek yer
kalmadı. Siyasetçilere zerre kadar güven kalmamış toplumda. Yeter artık
insanlar ölmesin diye konuştuğumda, bana ne kadar cesursunuz diye
mailler geliyor. Hayır ben cesur değilim. Bunu herkes söyleyebilir, bu
biraz vicdan işidir diyorum.
Şiddet toplumu bölüyor mu?
Eskiden PKK'ya karşı öfke vardı, artık öfke Kürt vatandaşlara
karşı, bu çok korkutucu. Ve siyasilerin bunun farkında olmamasını
düşünemiyorum. Ama bu ilgisizlikleri beni isyan ettiriyor. Şimdi şu
cenazelerden sonra, Kürt vatandaşlar bana diyor ki korkuyoruz hocam,
Batı'daki Kürtler evlerini satıp Doğu'ya göçmeye başlamışlar. Böyle bir
Türkiye mi istiyoruz biz? Bu Türkiye mi global güç olmaya hevesleniyor?
Komşularla sıfır sorun güzel ama kendi iç sorununu temizlemediğin
sürece her zaman tacize, kullanılmaya açık bir ülke olacak, her zaman
vurulmaya açık bir ülke olacak. AK Parti ve Türkiye şunu unutmamalı;
Kürt sorunu çözülmeden bölgesel, küresel güç olunmaz. Kürt sorunu
Türkiye'nin aşil topuğudur. isteyen herkes buradan vurabilir
Türkiye'yi.
SiYASAL RANT ARACI OLDU
Siyasiler neden çözüm konusunda uzlaşamıyor?
Acı ama siyasi partiler özellikle muhalefet partileri bunu
siyasi rant meselesine dönüştürmüş durumda. Bu, artık CHP, MHP, BDP, AK
Parti meselesi değil. Bunların çok üstünde. Bundan rant toplamaya
çalışmak gerçekten bu ülkeyi intihara sürüklemektir. Politikacılarımız
acilen bir araya gelmeli ve ortak akıl üretmeli. Oturup duygusal
tepkiler vermekten öte bir çözüm lazım artık.
Bir araya gelmeleri çok mu zor?
Partilere çok önemli iş düşüyor. Kışkırtmak yerine sağduyuya
yönlendiren açıklama ve politikalar yapmaları lazım. Kılıçdaroğlu'nun
"Kanı kanla temizleyemezsiniz" demesinden umutlandım. Mutlaka ve acilen
CHP ve AKP yan yana gelip bir şeyler üretmeliler. O zaman ister istemez
MHP de buna uymak zorunda kalacaktır. Çünkü uymazsa marjinalize olur.
BDP ne yapmalı?
BDP'ye ciddi eleştiriler getiriyorum. Sürekli iki ses var.
imralı höt diyor, bir anda geri adım atıyorlar. Ya imralı vesayetinden
çıkacaksınız, Türkiye'nin Kürt partisi olacaksınız ya da imralı
vesayetinde kaldığınız sürece de hep marjinalize, hep düşman olarak
bellenen bir partiye dönüşeceksiniz ve size adım attırılmayacak. Her
yaptığınız negatif algılanacak, her yaptığınız tırpanlanacak, bütün
özgürlüklerinizi kaybedeceksiniz. BDP'nin yapısına baktığımız zaman bir
barışçı, gerçekten barışı isteyen bir kesim var. Bir de içinde çok
şahinleri var.
Fikirsel ayrışma varsa bu neden siyasallaşmıyor?
Çünkü yüzde 10 barajı var ve baraj onları birleştiriyor.
ispanya'da baraj yüzde 3'e çekildi. Ne oldu? Hem ulusalcı nasyonalist
Bask partileri yani son derece şahin Bask partileri meclise giriyor ama
aynı zamanda barışçı Bask partileri de. Ve süreç şahin Bask partilerini
marjinalize etti.
--spoiler--