anlatayım;
otobüsteyim, o kadar dolu ki, tutunacak her yer bana çok uzak. önümdeki yakışıklı beyfendiye tutunayım dedim*
sesini çıkarmadı, farketmedi sanıyorum, çaktırmıyorum.
birkaç dakika sonra yolun en virajlı yerinde çocuk dönüp* 'sıkı tutun viraj var.' dedi. ...ve ben 'bir otobüste yaşanacak en büyük rezillik' i yaşamış oldum...
-cam kenarında otururken, yanınızda oturan iri abinin, bir zamanlar kalbini kırdığınız kız arkadaşınızın psikopat abisi olması.
-nezlenizin musluklu versiyona dönüştüğü sırada hiçkimsede mendil bulunamaması.
-12 saatlik yolculuğun ilk molasının sonunda, koltuğunuza oturunca muavinin size abi sen yanlış otobüstesin, senin otobüs gitti herhalde demesi ve ardından koridor boyunca bakan yüzler. akabinde otobüsü bulduğunuzda size bakan yüzler ve her mola sonrası muavinin size sırıtarak abi sen burdaysan otobüs tamamdır demesi.
şehir içi ve/veya şehirler arası otobüslerde başa gelebilecek rezil olaylardır .
yer : buca - tınaztepe arası sefer yapmakta olan 412 numaralı otobüs
beleş olduğu için aynı anda pek çok kişi tarafından tercih edilebilitesi yüksek (bkz: balık istifi) olan 412 nolu otobüse buca eğitim fakültesi önünde dahil oldum . içersi hayli kalabalık idi . fakat çok geçmeden dikkatimi en arkadaki iki koltuğun arkasındaki boşluk çekti . kimse ordaki boşluğa doğru ilerlemiyor aksine ordan kaçarcasına davranıyordu . içerdeki sıcağın ve sıkışıklığın verdiği şevkle kendimi ordaki boşluğa atmak istedim . o an benim için otobüsteki herkes nedenini bilemediğim bir inat içinde gibiydi . acaba niye geçmiyordu kimse oraya ? bu soruyu cevaplandırmak ve mümkünse ordaki boşlukta daha rahat bir yolculuk etmek için hızla ilerlemeye başladım . kalabalığı yararak arkaya ulaştım . tam boş kısma adım atmak üzereyken , orada kocaman bir delik olduğuna kanaat getirdim ve bu düşüncemden hemen vazgeçtim . otobüste 4 kişilik masa büyüklüğünde bir boşluk vardı . altta yol görünüyordu . kendimi eziklenmiş , küçük düşmüş hissettiğim anlardan biriydi . etraftaki insanların yüzlerinde '' oraya geçmiyosak bi bildiğimiz var herhalde yarram , bi sen mi akıllısın ?'' ifadesi vardı . hepsinin işaret parmaklarıya beni göstererek diğer elleri karınlarında yarıla yarıla gülmek istediklerini hissettim . beni birbirlerine gösteriyor gibiydiler . '' işte o çocuk , burayı boş zannedip taa körükten buraya kadar gelen çocuk .'' iyice utanmıştım . o anda aklıma dahice bir plan gelmişti . inmeliydim . evet . evet . inmeliydim az ilerki durakta . sanki zaten o durakta inecekmiş , o yüzden arkaya doğru hareketlenmiş ve o boşluğu görünce şaşırıp meraklı meraklı bakmış izlenimi verecektim . yaptım da . biraz daha ilerleyip düğmeye bastım . çok geçmeden otobüs durdu . kapıya doğru ilerlerken ''allah allah , otobüste boşluk var ya , iyi ki kimse düşmedi'' gibi şaşırmışçasına hayıflanmayı da ihmal etmedim . kurtulmuştum galiba . evet . bitmişti . gideceğim yere daha çok vardı . ama o rezil durumdan , o iğneleyici bakışlardan kurtulmuştum .
-ani frende bulunan ilk kucağa oturmak.
-yine ani frende bulunan ilk insana bulunan ilk yerinden tutunmak.
-yanlış otobüse binildiğinin tüm otobüs ahalisince anlaşılması.
-otobüste yanınıza akli dengesi yerinde olmayan birinin oturması ve size küfür etmesi. * aslında cama doğru dönüp küfrediyor olması ama eğer cam kenarında siz varsanız size küfrediyor gibi olunması. *
-bayanların zor durumda kalabilecekleri anların tüm otobüstekilerce anlaşılması.
-yırtık bir pantolon.
bindiğin an otobüsün aniden hareket etmesi ve dengeni kaybedip yere düşmek. bütün otobüs sana acıyan gözlerle bakar. yaşamış biri olarak rezalet bir durum olduğunu söyleyebilirim.