bir otobüste yaşanacak en büyük rezillik

entry818 galeri4
    98.
  1. yanındaki arkadaşınızın üstüne kusmak.
    1 ...
  2. 99.
  3. midenizin bulanması ve yanınızda bir poşetin bulunmaması.
    1 ...
  4. 100.
  5. otobüsün üst katın boş olduğunu zannedip , ohh bee boş amk diye bağırmak. bunu üzerine önde oturanlardan birinin kafasını çıkarıp dik dik bakması , akabinde hemen bir yere iki büklüm oturulması.*
    3 ...
  6. 101.
  7. bir erkek veya kadının cinsiyeti fark etmez otobüste ayakta kalmak zorunda kalmıstır. havada aşırı sıcaktır ve kısa bir shortla otobüse binmek gibi büyük bir hata yapmıstır.. işte bu shortun herhangi bir sebeple popo kısmından aşaya düşmesi kadar büyük bir rezillik yoktur heralde..
    1 ...
  8. 102.
  9. yaşayabileceğim en büyük rezillik değil belki ama yaşadığım en büyük rezillikti sözlük...

    lise sondayım... günlerim evden okula, okuldan dersaneye, dersaneden eve mekik dokumakla geçiyor... bütün otobüs hatlarını, o hatların şoförlerini, bütün yolları hatta bütün yolcuları ezberledik artık. yine günlerden bir gün canım dostumla dersaneden dönüyoruz. yorgunluk hat safhada, oturcak yer bulmak ne mümkün! neyse şükür ki tutunacak yer bulduk, otobüsün koltukları koridor boyunca karşılıklı, yani nasıl anlatsam iki tane üçlü koltuğu karşılıklı koyduğunuzu düşünün, öyle işte. sağ elimde dosyam olduğu için sol elimle tavana sabit demirden tutunuyorum. can dostumda sol tarafımda. neyse otobüste bizi kesenler var, ee güzeliz tabi o zamanlar, hiçbir şey yoksa gençlik var azizim. otobüste kikirdeyenlere şiddetle karşıyız ve edebimizle yolculuk ediyoruz, bu da dikkat çekiyor sanırım. her neyse biz can dostumla güzel güzel sessiz sessiz sohbet ederken otobüs ışıklarda durdu, tam o esnada amcanın biri saati sordu bana. ''hemen söylüyorum amcacım'' deyip tek dayanağım olan demiri bıraktım ve saatime baktım. aman allahım! tam o anda otobüs hareket etti ve ben kıl payı demiri yakaladım ancak artık çok geçti. 180 derece dönüp tutunduğum demirin yanında oturan adamın kucağına kapaklandım! artık koltukta adam değil ben oturuyordum. adam olayın şokuyla hareketsiz dururken ben yardım et ulağğğğnn edasıyla can dostuma bakıyordum. uzatılan eli kavrayıp adamın kucağından kalktım, morla kırmızının karışımından tuhaf bir renk alan yüzümü adamdan saklarcasına '' çok özür dilerim, afedersiniz'' dedim. adamın babacan ifadesiyle '' olur böyle şeyler kızım'' demesi yüreğime su serpmiş olsada arkadan omzuma dokunan el ve ardından duyduğum ses beni komaya soktu.
    bizi kesen elemanlardan biri ;
    - buyrun oturun şöyle, ayakta duramayacak kadar yorgunsunuz bugün anlaşılan! dedi** *
    - teşekkürler, bir sonraki durakta ineceğiz zaten! dedim
    can dostum güzel insan yaşanılan olaya gülmemek için bir hayli direnirken ; ''yavrum daha 40 dakika yolumuz var ne inmesi'' diye fısıldadı kulağıma.
    '' amk bas şu düğmeye, benim pasom dolu sana basarım, acilen iniyoruz koduğumun ötobüsünden .'' dedim ve ilk durakta indik. sonrasında 40 dakika otobüs bekledik ve 15 dakika aralıksız gülen can dostumun kahkahalarına eşlik ettim.
    8 ...
  10. 103.
  11. hamile olduğu sanılıp yer verilen kişinin hamile olmaması.
    3 ...
  12. 104.
  13. orta dörtlü koltuklarda, kafayı cama yaslamış bir halde uykunun derin sularında kulaç atmaktayken, otobüsün ani bir freniyle, karşınızdaki adamın kucağına secde etmek, adamın şeyine resmen kafa atmak.
    7 ...
  14. 105.
  15. tam denkleşmiş on kuruşları muavine uzatırken paralardan birinin yuvarlanıp yerdeki delikli yapının deliğine oturması akabinde otobüs ortasında domalmak zorunda kalmak.
    7 ...
  16. 106.
  17. bir yaz sabahı 3 arkadaş havuza gidiyoruz, ben 2 saatlik uykuyla duruyorum ve midem berbat. bir por çöz anca temizler midemi. hemen arkadaştan poşet istedim, onda yokmuş oda diğer arkadaşa söylemeye çalışıyor ama balık istifiyiz arada milyar tane adam var nafile ahraza anlatamadı derdini.

    vereceğiniz poşeti s...yim arkadaş.

    bana poşet gelene kadar önümdeki başı açık teyzeyi tesettürlü bir hale getirdim. o teyzeden ve eryamandan kızılaya kadar o kokuyla giden herkesten özür diliyorum (biz olaydan hemen sonra indik).
    6 ...
  18. 107.
  19. şaşı bir adamın bakışından rahatsız olup niye bakıp duruyorsunuz demek olsa gerek.
    5 ...
  20. 108.
  21. testislere sıcak su dökülmesi. bence bundan ötesi yok.*
    1 ...
  22. 109.
  23. kulaklık takılı halde yandaki arkadaşa dönüp oldukça yüksek bir volümle son binen bayanı göstererek
    eteğini gördün mü? diye sormak.
    67 ...
  24. 110.
  25. bi arkadaşın hikayesi: *
    iki arkadaş gayet sessiz bi * otobüste yanyana oturur vaziyette giderlerken, kulaklıkla müzik dinleyen birinin, kulağının dibinde durmadan sesli sesli burnunu çeken diğerine bağırarak "çekmesene burnunu yarraaaam!" demesi akabinde bütün otobüsün oraya bakması.
    8 ...
  26. 111.
  27. yanda oturan bebekli bayanın bebeğinin üzerinize kusmasıdır.
    4 ...
  28. 112.
  29. öndeki hayvanın otobüsün koltuğunu sonuna kadar dayaması. Ardından servis olması için dua etmek.
    2 ...
  30. 113.
  31. yanınızdaki hödük öndeki kadını taciz ederken kadının bunu sizden bilmesi ve dönüp tokatı yapıştırması.
    5 ...
  32. 114.
  33. yanınızda oturan sevgilinize bakan kırolar olsa gerek.
    3 ...
  34. 115.
  35. kişinin altına sıçmasıdır. ishaldir tutamamıştır artık dünya umurunda olmaz dünyada tek başına yaşadığını hayal etmekten başka çaresi yoktur zira böyle davranmazsa kıpırdayamaz eve gidemez. birisi başına böylebir hadisenin geldiğini anlatmıştı.
    3 ...
  36. 116.
  37. Ani fren sonucu ön koltuktaki yolcunun üstüne çullanmak.
    2 ...
  38. 117.
  39. yaptığım ilk tek başıma otobüs yolculuğunda başıma geldiydi aynı yolculukta 2 olay.
    cam kenarında oturuyordum yanım boştu. sonradan yanıma iri kıyım-öyle böyle değil 1,75 koltuk işgal edebilen biri- bayan oturdu. tabi ben de o zaman ilkokul 4'teydim, yani tıknaz bişiydim küçük ebatlarda falan. bayan oturur oturmaz ben cama kapaklandım. hareket etme imkanım da yok. sonra bayandan kopartan cümleyi söyledi "rahat otur evladım, rahat mısın?". ben tabi o an ne yapacağımı şaşırdım. allah razı olsun muavin durumu farketti beni şoförün yanındaki boşluğa tabureyle oturttu. yol virajlı bu arada. ön kapı açık. şoför kapıyı kapattıktan 3-4 saniye sonra sert bir virajı dönerken tabureden kapıya doğru uçtum. kapı kapanmasaydı belki 3. sayfada bir yerde haberim çıkardı. o yolculuğun nasıl bitmiş olduğunu halen anlamış değilim.
    6 ...
  40. 118.
  41. montezuma yine otobüse binmiş okula gitmektedir. sakin sakin devam eden kalabalık otobüs yolculuğunun sessizliği, ön taraftan gelen "şırrank!" sesiyle bozulmuştur. akabinde " ağzına sıçarım senin ibneee!" *diye bi kız sesi duyulur. durum anlaşılmıştır, yine bir fordçuluk vakası...
    montezuma yaklaşık 1 saat süren yoldan dolayı bu tarz şeylere alışkındır ama yine de irkilir, hatta korkar. hem de her seferinde...
    konumuza dönersek devam eden süreçte elaman yalnızca " naptım yeaa?" diye sorabilmiş, kızdan bi bi zılgıt daha yeyince hepten susmuş, artık o andan sonra kendisi için moron gibi yolculuk etme faslı başlamıştır. ayıplayan gözler, olayın etkisiyle tek ses çıkmayan otobüste arkadan gelen kikirdemeler, kıpkırmızı surat...
    çok geçmez bi durak sonra fordçu inerken makdül kızımız da gelip tam montezuma' nın önünde durur. bildiğin ford pozisyonu!
    kız fordçunun arkasından "inersin tabi" diye sinirli sinirli konuşurken ve de çevredeki yaşlı teyzelerden aferin alırken montezuma da kendine kaçacak yer aramaktadır.

    (bkz: allah göstermesin)
    4 ...
  42. 119.
  43. çift katlı otobüse binilmiş eve gidilmektedir. bilen bilir bu otobüslerin ilk katında en arka tarafında
    birbirine dönük tam kanka muhabbeti erkeğin afedersin açık saçık muhabbetine uygun dörtlü koltuklar vardır. ve bu dört koltuktan arka solda kalanında oturursanız ayağa kalkmak için destek alabilceğiniz bir yer yoktur. ineceğiniz duraktan
    önceki durak geçilmiştir. ve hangi akla hizmetle önceki durakta otobüs durunca ayağa kalkılmamıştır. otobüs seyir halindeyken "haydi" denip kalkılır ayağa tabi o hızda ani bir frene yere kapaklanılır. okuldan gelindiğ için cepten düşen öğrenci kimliği, uç, kalem... ve ezilen insanı görünce ezilip yardıma koşan,düşen eşyalarımı bana uzatan insanınmız...
    2 ...
  44. 120.
  45. pantolonunun fermuarının acık olması.
    3 ...
  46. 121.
  47. 14-15 yaşında falandım. antalya'da öğle güneşi altında en "votkalı"sından üç bira içilir ve normâlde bile bulantıya neden olan kentlerarası otobüse binilir. sonuç?

    istanbul'a kadar saâtlerce geçmeyen kusmuk kokusu.*
    4 ...
  48. 122.
  49. "lan bu fordçu" diye iftiraya maruz kalmaktır.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük