sosyal teyzelerin çemkirgenliğine malzeme olmak.
susmuyorlar efenim çem-çem.
apartman yengesi kıvamında hepsi.
ayrıca bunların her konu hakkında fikirleri,çözümleri olması ayrı bi kabus durumu.
önünüzde duran kadının iett nin lanet olası dur kalklarıyla oluşan teması sapıklık zannederek "geri gidermisin biraz!" diye bağırması tüm otobüse rezil olmanız.
yahu kadın nereye gideyim daha, arkadakiyle tek vücut olduk zaten.
- yer versene amcaya.
+ vermiycem hastayım ben! sen ver!
* aaa yer vermiyor ayol
/ nasıl vermez? ayıp ayıp bu gençliğin çivisi çıkmış vallahi.
? bunu yetiştiren anne babada kabahat!
) cık cık cık cık!
bağrış çağrış son anda binmek (5 kişiyiz) bağrış çağrış yola devam etmek (ergeniz) arkadaşın tünele girerken düşmesi kalktığında tünelden çıkmamız ve bu olayı bizden başka kimsenin görmediği için gülmemesi ya da bunca gülünecek bir şey bulmaması (azgınız) bağrış çağrış gülmemiz (arsızız) gelen tepkilere dayanamayıp inmeye karar vermemiz (baskıya gelemeyizciyiz) inerken vanilyalı milkshake'yi teyzemin birinin siyah eteğini döküşümüz (sakarız) akabinde inip danalar gibi güldüğümüz yerin bir eczane önü olduğunu farketmeyip eczacı tarafından ordan da sürülmemiz (reziliz) *
Otobüsün içinde gıcık tutmasıdır. Ne yazıkki bu olay benim başıma geldi. Ve eve gelinceye kadar o gıcığı durduramadım. Gözlerim alev topu gibi olmuştu ve herkes bana bakmıştı çok rezil bir durumdu.
şehiriçi otobüste elle yapılan cinsel tacize şahit olmak.
şerefsiz herif, benim önümde dikilen kızın bacaklarına yandan yandan elle yoklama çekiyordu. ben tekli koltukta oturuyordum. tam göz hizamda cereyan eden olayı kıza "siz orada rahatsız oldunuz buyrun oturun" diyip, üreme organımı tacizci şerefsizin kızı okşadığı eli hizasına getirip* yüzyüze bir şekilde seyahat edip bitirdim. bir durak sonra indi de olay daha da büyümemişti.
fermuar'ın açık olduğunu, karşıda oturan yaşlı amcanın şener şen'in ilyas salman'a yaptığı gibi yapılan kaş-göz işaretleriyle anlamak. yahu yanındaki yaşlı kadınlarda çok güldü. rezillik valla.
omuzda koca çanta, elde dosyalar kitaplar tıklım tıklım otobüste zar zor tutunurken burun akması ve çantanın derinliklerinde olan mendile ulaşma çabası esnasında yapılan frenle dengeyi kaybetmek.
koltukta uyuyakalmak ve ileri doğru düşen kafadan salyaların oluk oluk akması... ne hikmetse dünyanın en güzel kızlarından biri de yanınızda oturur böyle durumlarda.*
otobüste, sokaktaki insanlara el kol hareketleri yaparak giderken cesur bir vatandaşın otobüsün peşinden koşup yetişmesi ve eylem sahibine tekme tokat girişmesidir ***.
kaptan durakta otobüsün kapısını açmayınca cesareti toplayıp "kaptaan arka kapıyı açar mısın" diye bağırırken ses çatallaşması yaşanması. özellikle de kaptaan kısmında.
6 saat gideceğin yol içi bineceğin otobüsü 403(zamanında 403 en iyisiydi) zannederken 302(303 bile değil) çıkması nedeniyle senin kazıklanmış olmanın verdiği sinirle muavine dalman, ve sonrasında mecburen(başka araç yok, ertesi gün sınavın var yetişmek zorundasın) yola devam etmek zorunda kalman...Üstüne üstlük senin gibi diğer kazıklanan yolcuların takma kafana deyip senin boşuna sinirlendiğini ifade etmeleri...
kısaca bir otobüs koyunla seyahat etmek...daha ne olsun