pazartesi gecelerimizin vazgeçilmez eğlencesi olan "bir futbol klasiği" sloganlı 90 dakika programı bu gece yine gösterdi ki; haşmet babaoğlu insanı, bir telaş içerisinde her an..
kuracağı 36 harf muhteva eden kısa cümleleri esnasında 3 ila 4 harf arasına bir, hıncal abi'nin mimiklerinde meydana gelebilecek minimal kaymalara dikkat kesilmesi, "höhh ulan" reaksiyonu yapan beyin hücremde aşırı aktivasyona bağlı travma yarattı, yalan yok.. (bkz: doktor erol bey)
ahan da örneklerle anlatıp somutla$tırmak icap ederse, ona da varım, buyrun;
höyt ulan; her "*" bir es'i anlatır..
"beşik*taş*ta bu* haft*a bir şey*ler va*rdı***.. trib*ün*de ça*, o tü*rkiy*enin gözbeb*eği çarşıya bil*e bir *t*epki var*...."
falan filan..
farkettim, geğirir gibi oldu hıncal abi, geğireyazdı bir an, haşmet;
"ankaragüücüüü laylay laylaaylaaaay" demek üzereydi ki, reklam vermekle görevli adam -ki ismini kendinin de bildiğini sanmıyorum- reklamlardan sonra devam edeceğiz diyerek es'lerin kralını verdi..
ha bu programda ekran karşısında olup da sözde kenan onuk'un idame yetisini doldursun diye alınmış şahıs da hıncal abi ile mükererer kereler gözgöze geldi "reklam" demeden önce..
hıncal abi fularını sağa döndürdü mü reklam, sola çekti mi mevzu değiştir, tombalaya yöneldi mi çay servisi, kulağını kaşıdı mı 1 balküpü kesmeşeker daha..
salt sağ elini kaldırıp ritmik bir şekilde sallamazsa o program bitmez.. bitemez..
ahan da buraya yazıyorum, ekle'ye basıyorum, basıyorum, baaass..
