evveli günün ağırlığı, gözkapaklarımda
bugün daha başlamamış
cep elimle dolu, bir telaş etrafımda
gazeteler aynı politika sayfası
içtiğim sular, güzel kadınlar gibi
rüzgar var mı bulutlu, ezan sesi karnım acıkır
manav radyosu haber okur
akşam olunca, kapım beni bekler
yediğim bir tas, yatağım sabırsız
bir o yana, bir bu yana
eski sinemalar gibi, küf tutmuş rüyalarım
hep bir olay olur ortasında
karga sesleri, takvim yaprakları
uzun oluyor kış günleri
ne de olsa kiraz vaktidir.
karpuz suya düşmeden, denize hiç girmem
mehtap çıkmış düşer yastığıma
kanımca herşey boşuna...