zikmeyi falan boşver ama giriş sahnesi ile grup yapma heveslisi genç ergen sayısını epey bi arttırmıştır. bakınız gençler filmelere inanıp gidersiniz elin evli hatunlarının evine sonra kocası bi yandan karısı bi yandan sizi tost yaparlar. sonra kestaneden olmayın aman diyim.
her rüzgarda nezle olanlardan olduğumdan hala izlememeye ısrar ettiğim film.Ne filmmiş be sınıfta kız birşey der hoca o nerden çıktı ıssız adamda diyordu hocam biz de vay a.q ne filmmiş deriz.
barış uygur'un:
'bildiğin şerefsiz haysiyetsiz adama ıssız deyince film oluyormuş onu anladım' diye yazdığı filmdir. kendini özdeşleştirecek nesil için ise elden gelen fazla bir şey yok çünkü nasıl olsa örnek alacağı başka bir 'adam' bulacaklardı kendilerine.
evet gerçekten bir nesli fena şekilde sikip atmıştır. er kişilere muhteşem bir(!) idol çıkmıştır. neren ıssız olm senin denilesi türler peydah olmuştur bu sikip atışların sonunda. izlemesi keyifliydi de yaşama taşımayın arkadaşım şu tripleri.
kızların yaşadıkları buhranları anlamamıza yardım eden filmdir. onun altından çıkıp bunun üstünden yuvarlanan bir adamla aşkta pek de sınırları olmayan bir kızı anlatmakta. son sahnesinde ise kız populasyonun % 80 i ağlamaktadır. bu son sahne konusunu işlemek isterim. şimdi anlaşılamayan nokta şu; duruma mı ağlıyorsun, kıza mı ağlıyorsun, adama mı ağlıyorsun?..
filmdeki adam normal hayatta görüldüğünde ay hayvan, ay gerizekalı sapık oluyor, filmde iki ağladı diye ay yazık yaaa, mutlu olamadı adam görüyo musun ühühühühü oluyor. buradan kızların balık hafızalı olabilme ihtimali doğuyor. hakettiğini buldu pezevenk demek sadece az bir kızın aklına geliyor. burdan hepsine selam olsun. helal olsun.
yani ille adamın geçmişi bok çukuru olmalı da sen mi düzeltmelisin onu? kendi kendine bunu başarabilmişse sevilmeye değmez mi? ya da kendi kendine başaramadıysa yüzüne tükürülmeyi haketmez mi? bilemiyorum mirim, varın siz çıkın işin içinden...