Küçük besleme vardı bir zamanlar.
Bünyeme zerk ettiği tedirgin ruh hali ve karamsarlığı zaman zaman yaşıyorum halen.
2000'li zamanların dizilerini cidden insan psikolojisine etkileri açısından incelemek gerek.
Yarım elma bunlardan biridir. Nesli çok etkiledi mi bilmem ama goncanın yonca yanında ezik durmasına pek bir içerlerdim.
Ayrıca sihirli annem de var.edanin erkek arkadaşı gibi gosterilmesi sonucu Eminemi yıllarca Türk sandım.
Cocuk sayılmazdım çok ama cennet Mahallesi diye bir gerçek vardı be.Kendi kulvarındaki diziler içerisinde (tam olarak nasıl tanımlanır bu kulvar bilmiyorum örneğin akasya durağı da dahil bu gruba anladınız siz) en iyisiydi.Akrostiş şiiri kitaplardan değil yunusun pembeye yazdığı mektuptan öğrenen adamlar vardır bu ülkede.
Bizim evin halleri vardı bir de bir ara. Okuldan gelince izlemek zorunda kalırdım çünkü annem değiştirmezdi kanalı nefret ederdim o yüzden diziden.
Ruhsar vardı sonra. Mezardan içeri giren çiçek sahnesi vardı jenerikte her seferinde tırsardım ve reyhandan nefret ederdim.
Adını hatirlayamadigim çok sayıda pembe dizi vardı.Büyük yaşta Kuzenler yüzünden çizgi film keyfim yarıda kesilirdi çünkü bunlari izlerlerdi kendileri.onların jenerasyonda kafası karışık pek çok insan olduğunu düşünüyorum sırf bu diziler yüzünden.
Ama daha adını hatırlayamadığım çok sayıda güzel dizi vardı eskiden.yedi numara, ekmek teknesi, çarli vb. gibi. Güzel günlerdi.
tatlı hayat, yedi numara eğlenceli kısmıydı televizyonlarımızın bir de yürekleri dağlayan acı hayat vardı, nermin'in beyaz üzerine pembe mor ÇiÇekli bi atkısı vardı hiÇ unutmam.
Şimdi şahsım olarak kaygısızlarla başlayıp breaking bad şuan dada house of cards la devam eden bir evrim sürecin var bu da neyi gösteriyor son dönemde bizim piyasada aklı selim insanın izleyeceği dizi bulunmamaktır efenim.