bu bölümleri* isteyerek tercih edip okuyanlar için geçerli olmayan durumdur.tipik yeni mezun arafları her bölüm için geçerli olmakla beraber bu bölümler için işleri düzene sokmak biraz daha uzun alabilmekte bunu göz ardı etmiyorum tabi.
sen git 4 yıl boyunca iktisat oku, üstüne iyi bir alanda yüksek lisans yap, hayatından 5 yıl geçsin; ama bankada, mezun olduktan bir yıl sonra veznedar olarak işe başla. yazık, yemin ediyorum. hak yiyici adiler.
işletme okuyorum gayette memnunum. en azından hem devlette hem de özelde iş bulma imkanım çok yüksek. çok yönlü bir şekilde eğitiliyorum. evet sokakta elini sallasan işletme ya da iktisat okuyabilir ama benim ayrıcalığım var sadece okumuyor kendimide üniversite sonrası için donanımlı hale getiriyorum ve bir çok kişide bunu yapmalı. durum şu ki dezavantajı avantaja çevirmek elimizde.
ben hem işletme hem uluslararası ilişkiler okuyorum ve iktisatla ortak olmayan deslerimize de giriyorum.
yani bildiğiniz üç bölüm okuyorum. ingilizce de cabası.
aslında yalnız biri yetmeliyken bu kadar emek sırf bir işe girmek için, yazık günah amk.
allah bu sistemin belasını versin.
pazarlamacı ya da başka bir isimle satış temsilcisi( satış organizasyonunda en alt ) ilanlarına bakıldığında gerçekliği anlaşılabilecek olgudur.
edit: ha bir de aklıma şu geldi. iibfliler örgütlenip bakanlarla görüşmeler yapıyorlardı. bir baktım neymiş diye. adamlar diyor ki; kardeşim kamuya memur alıyorsun, öğretmeni, fen fak.lisi, mühendisi vs bizim çalışacağımız kadrolara başvuru yapabiliyor. biz ise hiçbir şekilde onların alanına girmeyi bırakın kendi alanımız dışında tercih yapamıyoruz. o yüzden memurluk kadrolarına iibflilerin tercih verebilmesi gereklidir."
umarım bu başarılır, zira hakikaten büyük haksızlığa uğruyorlar.
sektörler 30 senede bir değer kaybedip değer kazanır.
bir zaman inşaat sektörü meslekleri hiç ilgi görmezken şimdi hayli revaçtalar.
iktisat ve işletmenin de değer görmesi için en az bir 5 senesi daha var.
şimdilik meslek dışı işlerde idare etsinler. iş iştir.
bu ilgi görme değişikliklerini her sektör yaşayacak.
bizden önce bazı olayları yaşayan gelişmiş ülkelerdeki üniversite mezunu taksici, garson vs. nin sebebi budur.
dedik ya iş iştir. bundan sonra alışılmalıdır.
iktisat ve işletmeyi bir bok sanan anne babaların çocuğuna olan baskısı yüzünden yok olmuştur. türk aileleri ne zaman çocuğuna kişisel yeteneklerinden bir şeyler yapmasını istemiş ki. memur ol sırtnı devlete yasla. bok var sanki.
(bkz: işletme) bir arkadaşım işletme bölümü için ''eşeği bağlasan dört yılda bitirir'' demişti. hakaret anlamında değil tabii ki. zaten bunu söylesen arkadaşım dokuz eylül üniversitesi işletme bölümünde öğrenciydi. burada eşek mecazi anlamda kullanılıyor. işletme bölümü derslerinin bir mühendislik fakültesindeki derslere göre zor ve karışık olmamasından dolayı bir tespittir bu. iktisadi idari bilimlere ait bölümler ülkemizde değerini yitirmiş durumda. herhangi bir bölümden mezun olmuş olan ön lisans mezunları istediği bir iktisadi idari bölümlerine ait bir fakülteye sınavsız kaydını yaptırarak sadece 3 ve 4. sınıfı okuyarak mezun olabiliyor.
bir başka problem ise bu bölümlerin hemen hemen her üniversitede mevcut olması. ve düşünün bu üniversitelerin ikinci öğretimi'de var! böyle olanca ne oluyor her yıl binlerce mezun ve bankaların gişelerinde bin liraya çalışan üniversite mezunları..
idari bilimlerin bokunun çıkmasıyla orantılı olarak gerçekleşen durumdur. sene de 1 milyon insan iktisat işletme mezunu olup kpss'ye hazırlanıyorsa, o iş yaştır arkadaş. işletme bitirmekte ne var lan? iktisat ne kadar zor? bastır parayı al diplomayı.
adam kayırmanın ayyuka çıktığı, günümüzde, liyakat sistemine güvenip de üniversite hiyerarşisini konu etmemeli, diğer fakülteleri de içine katabilmeliyiz.
bence kamu yönetimini*, uluslar arası ilişkileri, ekonometriyi, çekoyu, maliyeyi de katalım bu kervana.
bu adamlar eğer işsizse bugün bunun devletle yada özel sektörle alakası yok. başlığın 4. entrysinde öyle komiklik olsun diye yazmışım ama sorun cidden büyük.
sorun bu bölümü okuyanlarda da arkadaş. bunu bilir bunu iddia ederim. (ekonometri okuyorum)
-öncelikle bu fakültelerde genelde devam zorunluluğu olmuyor.
-uluslararası ilişkiler bölümü dışında ki öğrencilere iki dil öğretilmiyor. (zorunlu değil en azından)
-erasmus seçenekleri en az olan fakültelerden biri. (akdeniz üni. için öyle en azından)
ve sonuç olarak; kafalarını kullansa bu adamlar avrupa'da çok rahat ekmek yiyebilirler. başka türlü, bi inşaat firmasının muhasebe müdürü olmaya razı olurlar. (ki çoğu olur da)
Bazı istisna üniversitelerde okuyanları dışarıda tutarsak kesinlikle doğru bir tespittir. nerede alt veya orta sınıf boş adam var, işletmeye gönderirler devlet üniversitesine. nerede üst sınıf boş adam var, özel üniversitenin işletmesine gönderirler. işletme bölümleri bu durumda şuan, belli başlı üniversiteler haricinde işletme okumak sadece zaman kaybı.
dershanelerdeki rehberlik görevlilerinin "açıkta kimse kalmasın, dershanenin adı kötülenmesin" diye bir çok gencin hayatıyla oynamalarının sonucudur. kesinlikle doğru bir önermedir.
