küçükken portakalı, mandalinanın annesi zannederdim. greyfurtu da büyük annesi. ey gidi günler...
- yaklaşsana bi, kirpiğinde bir şey var...
*şırrank!" kandır önce, sonra bas tokadı ibneye.
***
kızmıyorum sana, birliğin düzeni bozulmasın diye kızmıyorum... (nefes filmine kaydı, dur)
üniversitede kızlar teklif ediyormuş'tan tut, regl dönemine kadar her şeyini araştırdık kadınların yıllarca.
kendi bedenimizden çok, onlarınkini öğrendik.
ama bir şeyin farkında değildik: bir nesil böyle heder oldu...
bir şeyler düzelir, düzelmez. bunu bilemem.
yine de gel şu 90'lar üzerinden prim olayını aşalım artık, lütfen bak rica ediyorum. yeni şeyler deneyelim.
- japonlar Humanoid Robot çıkartmış abi, onu sikelim!
ya abicim, öyle değil. anlatacağım her şeyi, al çayını önüne dinlemeye başla.
öncelikle klişelerden kaçacaksın. ne diyorduk? heh 90'lar.
kızma bana ama bu konu üzerinden prim yapmak bu klişenin en köpekleşmiş hallerinden bir tanesi.
"ah clementine... clementine ya. ne korkardık ama izlerken di mi?" korkmuyordum ulan ben. otuzbir çekiyordum. hadi n'apacaksın?
"casper'ı hatırladın mı casper'ı? yazık ya canım, ne tatlı ne şirindi. hatırladın mı?"
hatırlamaz olur muyum? çünkü ben onu izlerken de otuzbir çekiyordum.
şaka şaka saçmalamayın.
o masum çocukluk hayallerini yıkmış olacağım belki ama ben sana casper gerçeğini anlatmakla yükümlüyüm. casper hiç de zannettiğin gibi sadece arkadaş arayan, zavallı, şirin ve masum bir hayalet değildi.
casper, salak bir orospuydu. "çok yalnızım", "neden kimse benimle olmak istemiyor", "çok mutsuzum", "kimse beni sevmiyor". bu kilit cümleler sana birilerini hatırlattı mı? duygusal boşluktaki, ne bok yiyeceğini şaşırıp azami derecede saçmalamaya ant içmiş kız. evet, bana da onu hatırlattı. en nefret ettiğim kadın tipi aynı zamanda.
ulan herifler daha ben entry'yi girmeden mesaj atmış "casper erkektir ulan eşşoğlueşşek" diye. ne biliyorsun lan? bak arkadaşım, ben tekrarlarıyla birlikte casper'ı beş yüz kez izlemiş bir adamım. izlediğim hiçbir bölüm yok ki casper çırılçıplak olmasın. her bölümde anadan üryan. gel gör ki bir kez olsun ben bu hayaletin önünde sallanan bir çük görmüş değilim. sen gördün mü? görmedin. herif hala da diyor ki "görmedim ama sen de casper'ın karı olduğunu iddia ediyorsun, sen hiç memesini gördün mü?". oğlum siz iyiden iyiye kafayı yemeye başladınız bak. işi iyice cozuttunuz. ulan hayalette ne memesi? sapık pezevenk. hayalette meme mi aranır?
***
kadınları keşfetme içgüdümüz, mastürbasyon ile başlıyor maalesef. bu default ayar, değiştiremiyorsun.
9 yaşındayım, abim ise 12 yaşında o zamanlar.
ranzalarımız altlı üstlü.
bizim birader olayı çok erken keşfetmiş olacak ki hemen hemen her gece şöyle bir diyalog yaşanıyordu:
- abi! abiü! sallama şu yatağı yaa!
+ hınfhınf... ınnh... hınfınh... hınnhh...
- abü!
+ hı? ha? ne var? siktir yat uyu, sen daha uyumadın mı?
- ya sallama yatağı ya. anneeeee, abim yataa sallıyo!
+ ulan it...
* onur! bağırttırma şu eşşoğleşşeği!
baktım ki eşşoğleşşek ben oldum, dedim ki kendime "demek ki mastürbasyon yapmamak kötü bir şey."
abimden aldığım gerekli oryantasyonlar dahilinde birkaç senede tamamen öğrendim. artık üst ranzadayken, o düşünsündü...
***
aradan yıllar geçiyor, üniversiteye başlıyordum. mastürbasyon olayını bırakalı epey zaman olmuş, kadınlarla ilgili bir kitap oluşturup cilt cilt basma düşüncelerindeyim.
(sonraları fark ettim ki her dakika upgrade ediliyormuş bu kadın denen varlık. imkansızmış, bıraktım.)
ankara gibi bir yerde yaşayıp, üniversiteye gelene kadar yemediği bok kalmayan bir eşşoğleşşek olarak (bu hiç değişmedi) konya gibi sikimsonik bir yerde okumaya başlayacaktım. okula ilk girdiğimde kimseyi tanımadığımdan, her şanssız gibi ilk tercihim erkek yurdundan yana olmak zorundaydı, keza öyle de oldu.
4 kişilik bir oda verdiler bize. ama oda şampiyonlar ligi gibi biraderinho! biri konyalı, biri adanalı, biri sivaslı.
adamlar yaşamamış hayatı. her hallerinden belli oluyor.
bir gece adanalı arkadaş tarafından uyandırıldım.
- kalk gardaş kalk şuna bak.
+ ya özgür kardeş, uyuyorum.
- allaaaşkına bak la gardaş allaaşkına.
merak ettim ve indim alt ranzaya.
+ mesaja bak angaralı, bak da biraz feyz al.
mesaj: "özgür iyi geceler canım, rüyanda beni gör."
herif bu mesajı bana ağzından salyalar akarak gösterdi. bu mesaj onun için ulaşılamaz bir şeydi belki de kimbilir.
ama gözümün önünde bir umut sarıkaya karikatürü çoktaaan canlanmıştı:
o gün özgür'e kızmadım, çünkü bir türlü kovalayabiliyor ve kendisine göre başarı saydığı bir durum ile benliğini ödüllendiriyordu.
sadece ufak bir tebessüm dahilinde:
- helal kardeş, özendim işin açığı.
diyerek onu sevindirdim ve yatağıma geri döndüm.
***
kapanıştan önce bir konuya daha değineceğim. olayın zorluğunu bilmen açısından.
kimseye çirkin demek elbette haddimiz değil. ama görsel açıdan hiç estetik olmayan bir arkadaşa bile, sırf kız olduğu için facebook'tan 45 tane mesaj geldiğini gördü bu gözler. bilgisayar ile uğraşırken dibine girdim ve kırmızı baloncukları gördüm:
- burcu bu ne yahu?
+ amaan gerizekalılar eklemişler işte. eheh.
burcu'nun o yüzündeki o antipatik, itici gülümsemeyi asla unutmam
ve her zaman o sıfat aklıma geldiğinde, bir şeyler yapmayı becerebilen erkeklerin, daima bir alkışı hak ettiğini düşünürüm.
özgür'e tekrar dönüyor ve gözlerinden öpüyorum. eminim ki o azimle "nasılsın canım, iyi misin?" mesajı alma aşamasına gelmiştir.
***
öğreniyorsun, anlayabiliyorsun, az da olsa çözümleyebiliyorsun kadınları bir süre sonra.
yine de duygusal bölümü, hala tozlar içerisinde benim için. aşamadığım şeyler olduğu aşikâr.
unutmak konusu direk ambalajında zaten.
alfaymış, bilmem neymiş hikaye yani. bilesin.
yine de sen, sen ol hiçbir kadın için heder olma.
ve asla unutma: